Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13891 Esas 2014/18739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13891
Karar No: 2014/18739
Karar Tarihi: 25.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13891 Esas 2014/18739 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gerçekleşen itirazın iptali davasında, davacı banka ile dava dışı S.B. arasında imzalanan kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalıya icra takibi başlatıldığı ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğu ortaya çıkmıştır. Mahkeme sonunda, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile 2.500 TL limiti ile sınırlı olmak üzere asıl alacak ve 14.11.2011 tarihinden itibaren başlayacak ticari temerrüt faizinin yönünden davalının dava konusu icra dosyasına yönelik itirazının reddedilmesine ve takibin bu miktar ve faizi üzerinden devamına, geri kalan kısım yönünden ise takibin iptali ve taraflar kısmen haklı kısmen haksız olduklarından dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmemesine karar verilmiştir. Ancak, temerrüt tarihinin hesaplanmasında yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2014/13891 E.  ,  2014/18739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/11/2013
    NUMARASI : 2012/270-2013/598

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı S. B. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalıya ihtarname keşide edildiğini ve alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalının en son imzaladığı 29.04.1998 tarihli kefalet senedine göre sorumlu tutulabileceği kefalet limitinin 2.500-TL olduğu ve bu limitle sınırlı asıl alacak ile temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihine kadar davalının ihtar edilmemesi nedeniyle temerrüt tarihinin ödeme emrinin tebliğinden sonra verilen ödeme süresi geçtikten sonra başlayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, 2.500-TL limit ile sınırlı olmak üzere asıl alacak ve 14.11.2011 tarihinden itibaren başlayacak ticari temerrüt faizi yönünden davalının dava konusu icra dosyasına yönelik itirazının reddi ile takibin bu miktar ve faizi üzerinden devamına, davanın geri kalan kısım yönünden reddi ile takibin geri kalan kısım yönünden iptaline, taraflar kısmen haklı, kısmen haksız çıktıklarından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Temerrüt tarihi olarak icra takip tarihinin esas alınması gerekirken, ödeme emrinin tebliğinden sonra 7 (yedi) gün eklenerek hesaplanan temerrüt tarihinin esas alınması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara