Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13916 Esas 2022/8743 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13916
Karar No: 2022/8743
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13916 Esas 2022/8743 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/13916 E.  ,  2022/8743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, 5809 sayılı Kanun'a aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden hükümde temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.10.2015 tarihli, 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamı ile Anayasa Mahkemesi'nin adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkı 09.06.2016 tarihli kararı dikkate alındığında, katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1) Sanığın 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizinin incelenmesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.12.2012 tarihli, 2011/3-222 Esas ve 2012/5 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırının 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibarıyla halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını tayin edeceği nazara alındığında; 14.04.2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14.04.2011 tarihinden itibaren 3.000 TL'ye çıkartılmış olması karşısında, sanık hakkında verilen ve 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan ön ödemeye esas alınan 1.000 TL'nin miktar itibarıyla belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi gereğince REDDİNE,


    2) Sanığın ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak katılan vekilinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerinin incelenmesinde;
    Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 29.11.2017 tarihli, 2017/2143 Esas ve 2017/25228 Karar sayılı bozma ilamı ile CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca sanığın “ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulması” karşısında; vekalet ücretinin ceza miktarı yönünden sanık aleyhine sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunmaması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 4.360 TL avukatlık ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara