Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2159 Esas 2014/3516 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2159
Karar No: 2014/3516
Karar Tarihi: 18.03.2014

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2159 Esas 2014/3516 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kasten yaralama, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından şüpheli C.D. ve Ç.D. hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine dair Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmuştur. Mahkemenin, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için yeterli araştırmanın yapılmadığı gerekçesiyle kararı bozulmuştur. Kanunlar olarak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. ve 309. maddeleri yer almaktadır.
14. Ceza Dairesi         2014/2159 E.  ,  2014/3516 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2013/373989

    Kasten yaralama, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından şüpheliler C.. D.. ve Ç.. D..haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28.02.2013 tarihli ve 2012/20833 soruşturma, 2013/2510 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2013 tarihli ve 2013/373 D. İş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
    Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, soruşturma aşamasında ifadesi saptanan Ç..D.."in, abisi C.. D.."in bayana bir tokat attığını belirttiği gibi şüpheli C.. D.."in de müdafii huzurunda şikâyetçiye bir anlık sinirle tokat attığını ifade ettiği, Cumhuriyet Savcılığında da ifadesini teyit ettiği, şikâyetçiye ait 06.10.2010 tarihli genel adli muayene raporunda, sağ göz kapağı-gözünde morluk, her iki dizde ekimoz, sol kolda yaygın morluk, sol sırtta morluk olduğunun ifade edildiği, ortopedi muayene notunda sol el 5. parmakta ve sol kalça üzerinde ekimoz mevcut olduğunun belirlendiği, ancak, yaralamanın niteliğinin genel adli muayene raporunda belirtilmediği, Malatya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 02.11.2012 tarihli raporunda, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği ve bir kısım yaralanmanın genel adli muayene raporunda okunamadığının belirtilmesine karşılık bu hususta bir açıklatma ve araştırma yapılmadığı, şikâyetçinin ibraz ettiği faturalara ilişkin olarak şüpheli Cemal ile aynı evde daha önce birlikte yaşayıp yaşamadığına yönelik bir araştırma yapılmadığı, şikâyetçinin 23.10.2012 tarihli ifadesi ile 02.11.2012 tarihli dilekçesine göre 09.10.2012 tarihli şikâyetten vazgeçme dilekçesinin baskı altında verildiğine ilişkin iddiaların araştırılmadığı,
    Türkcell İletişim Hizmetleri A.Ş."nin 20.02.2013 tarihli yazısında şikâyetçi adına kayıtlı olan hatla ilgili 06.10.2012 tarihinde simkart değişikliği yapıldığının tespit edildiği bildirildiği hâlde, soruşturma aşamasında yapılan ihbarlarla veya kayıtlarla ilgili bir araştırma yapılmadığı gibi 05.10.2012 günü saat 19:40 sıralarında 155 ihbar otomasyon sistemi kaydı ses kayıt cihazı arşiv kaydı ile ilgili ne tür bir işlem ya da araştırma yapıldığının saptanmadığı, soruşturma aşamasında yeterli araştırma yapılmadığı,
    Dosyaya mübrez CD"de dahil olmak üzere taraflarca sunulanlardan delil değerini haiz olanlar ile sanıklara isnat edilen suça ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yarar her türlü delilin re"sen ve etraflıca araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.11.2013 gün ve 94660652-105-44-9505-2013/17126/70065 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşılmakla, Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2013 tarihli ve 2013/373 D. İş sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara