Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/5715 Esas 2022/6476 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiği belirtilmesine rağmen ceza verilmeksizin bu karar verilmiş. Ancak, sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının da mümkün olmadığı anlaşılmış. Bu nedenle, dava zamanaşımı süresinin dolduğu sonucuna varılmış ve karar bozulmuş. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir.
Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları:
- 5320 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda düzenlemeler içermektedir.
- TCK'nın 191. maddesi: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu düzenlemektedir.
- 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi: Bu madde suçun zamanaşımı süresini düzenlemektedir.
- 532

Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
05/02/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, suçu sabit görülen sanık hakkında bir cezaya hükmedildikten sonra Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 05/02/2015 tarih ve 2014/818 esas, 2015/146 karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, TCK'nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekirken herhangi bir cezaya hükmolunmadan doğrudan 6545 sayılı Yasa ile değişik 191/8 maddesi gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği, ancak ortada açıklanabilecek infazı kabil bir hüküm bulunmadığından sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının da mümkün olmadığı, dolayısıyla bozma öncesi mahkûmiyet hükmünün verildiği 13/04/2010 tarihinden, bozma sonrası mahkûmiyet hükmünün verildiği 28/02/2019 tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.