Esas No: 2022/2719
Karar No: 2022/9055
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2719 Esas 2022/9055 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2719 E. , 2022/9055 K.Özet:
Sanıklar hakkında açılan kamu davasında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat hükümleri onanırken, açığa imzanın kötüye kullanılması ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine hükmedildi. Ancak bu karara yapılan temyiz başvuruları sonucunda Yargıtay 15. Ceza Dairesi, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesi için dosyanın kendilerine gönderilmesine karar verdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararının bozulmasına karar verdi ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle düşmesine hükmetti. Kanun maddeleri olarak, TCK'nin 44. maddesi suçun türü ve üst sınırı ile ilgili olarak, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesi olağan dava zamanaşımını ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanan 1412 sayılı CMUK’nin 321. ve 322. maddeleri düşürme ve yetki konularını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2013 tarih ve 2013/63303 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.10.2014 tarih 2013/543 Esas ve 2014/345 Karar sayılı ilamı ile sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan beraatlerine, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan TCK'nin 44. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine hükmedildiği, bu hükümlerin sanıklar müdafiileri, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 21.03.2016 tarih 2016/1707 Esas ve 2016/3186 Karar sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerinin onanmasına, açığa imzanın kötüye kullanılması ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2016 tarih 2016/190 Esas ve 2016/217 Karar sayılı ilamı ile önceki hükümlerde direndiği, bu hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.04.2017 tarih 2017/14220 Esas ve 2017/9061 Karar sayılı ilamı ile; İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin direnme kararı yerinde olduğundan kabülü ile Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 21.03.2016 tarih, 2016/1707 Esas ve 2016/3186 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükümlerin onanmasına karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 08.05.2018 tarih ve 2018/3173 Esas ve 2018/3154 Karar sayılı ilamı ile itirazın reddine ve dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.05.2021 tarih 2018/15-263 Esas ve 2021/229 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.04.2017 tarih 2017/14220 Esas ve 2017/9061 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına, ayrıca sanıklar hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesi için dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz istemleri incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara yüklenen “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanık ...'nın sorgusunun yapıldığı 20.02.2014 tarihinden, sanıklar ..., ...’ın sorgularının yapıldığı 22.04.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.