Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/1341 Esas 2012/536 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/1341
Karar No: 2012/536
Karar Tarihi: 31.01.2012

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/1341 Esas 2012/536 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2011/1341 E.  ,  2012/536 K.

    "İçtihat Metni"



    Irza geçme, reşit olmayan mağdureyi zorla alıkoyma ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanık ..."in bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03.02.2006 gün ve 2005/464 Esas, 2006/16 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 12.12.2007 Çarşamba saat 14.00’e duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebliğat üzerine sanığın müdafiinin gelmediği ve ayrıca bir talepte de bulunulmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
    Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Kabahatler Kanunun 29. maddesi uyarınca saldırgan sarhoşluk suçuna ilişkin verilen hüküm itirazı kâbil olup temyiz edilemez bulunduğundan, 5271 sayılı CMK.nın 264. maddesinin "kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağına" ilişkin hükmü gözetilerek, anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık müdafiin bu suçla ilgili temyiz isteğinin itiraz dilekçesi niteliğinde kabulü ile gerekli karar mahallince verilmek üzere, incelemenin ırza geçme ve alıkoyma suçlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;


    Mahkemece 5252 sayılı Kanunun 9/3 ve 5271 sayılı CMK.nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Irza geçme suçundan dolayı sanığa daha önce 8 yıl 4 ay hapis, alıkoyma suçundan da 4 yıl 2 ay hapis cezaları verildiği, bu hükmü sanık vekilinin temyizi üzerine bozulması karşısında, sanığın kazanılmış hakkı olduğu gözetilmeden fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca tebliğname gibi BOZULMASINA, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara