Esas No: 2018/5918
Karar No: 2022/10556
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/5918 Esas 2022/10556 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/5918 E. , 2022/10556 K.Özet:
Sanık, katılan ile vekalet ilişkisi uyarınca başlattığı icra takiplerini işlemsiz bıraktığı kabul edilerek cezalandırıldı. Ancak, başka bir icra takibiyle ilgili suçlamalar için hukuki kesinti olmadığına karar verildi ve sanığın tek görevi kötüye kullanma suçunu zincirleme olarak işlediği kabul edildi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu karardaki temel ceza miktarından ve zincirleme suça ilişkin artırım oranından az olmayacak şekilde TCK'nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hüküm kuruldu ve sonuç cezası belirlenerek hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 257/1, 43/1, 62, 3/1 ve 61/1. CMK'nın 231/5. CMUK'un 321.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihlerinde Tokat Barosuna kayıtlı avukat olan sanık hakkında katılan ile aralarındaki vekalet ilişkisi uyarınca alacaklı vekili sıfatıyla başlattığı icra takiplerini işlemsiz bıraktığı kabulüyle Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2019 tarihli ve 2019/112 Esas, 2019/328 sayılı Kararı ile TCK'nın 257/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, itiraz üzerine bu kararın 22/11/2019 tarihinde kesinleştiği, iddianame tarihinin 19/02/2013, suç tarihinin ise 03/05/2010 olduğu, temyize konu somut olayda ise sanık hakkında 29/12/2014 tarihli iddianame ile katılana yönelik alacaklı vekili olarak takip ettiği iki adet icra takibini işlemsiz bıraktığı ve borçlusu ... Kablan olan senet hakkında icra takibi başlatmadığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, suç tarihlerinin ... Kablan'ın borçlusu olduğu senetle ilgili olarak 11/02/2014, diğer eylemler yönünden de 2010 yılı olduğu anlaşılmakla, 19/02/2013 tarihli iddianameden önce işlendiği iddia olunan eylemler bakımından hukuki kesinti oluşmadığı gözetilerek yargılamaya devamla, iddianame ve suç tarihleri itibarıyla sanığın aralarında hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin sübutu halinde zincirleme olarak tek görevi kötüye kullanma suçunu oluşturması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu karardaki temel ceza miktarından ve zincirleme suça ilişkin artırım oranından az olmayacak şekilde TCK'nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek zincirleme görevi kötüye kullanma suçundan dolayı hüküm kurulduktan sonra belirlenecek olan sonuç cezadan HAGB kararına konu hapis cezasının mahsubu ile bakiye fark cezaya hükmolunması gerektiği, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.