Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/15069 Esas 2022/10795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/15069
Karar No: 2022/10795
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/15069 Esas 2022/10795 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2021/15069 E.  ,  2022/10795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İrtikap
    HÜKÜM : Değişen suç vasfına göre; görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece sanıklar haklarında cebri irtikap suçundan açılan kamu davasında görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek onanmasına dair Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14/04/2021 tarihli ve 2020/8608 Esas, 2021/2306 sayılı Kararına karşı Yargıtay C.Başsavcılığının 29/11/2021 tarihli ve KD-2021/133164 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Daireye verilmekle incelendi;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı değişik gerekçeler ile yerinde görülmekle İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 9. Ceza Dairesininin 14/04/2021 tarihli ve 2020/8608 Esas, 2021/2306 sayılı sanıklar haklarında görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek onanmasına ilişkin Kararının KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mahkemece, Dairemizin 05/10/2017 tarihli ve 2015/9445 Esas, 2017/4209 Karar sayılı bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bu kapsamda anılan bozma ilamında belirtilen "...eylemlerin hukuki niteliği itibariyle rüşvet alma suçu kapsamında kaldığı, tanıklar ..., ... ve ... hakkında UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2009/566 Esas, 2012/142 Karar sayılı ilamıyla mahkumiyetlerine karar verildiği ve temyiz aşamasında bulunduğunun anlaşılması karşısında; suç tarihi itibariyle basit rüşvet almanın suç kapsamında olmadığı bu itibarla 6086 sayılı Yasada yapılan değişiklik öncesindeki TCK'nın 257/3. maddesinin uygulanma ihtimali de bulunduğu gözetilip, anılan bu dosyanın akıbetinin araştırılması..." hususunda yapılan araştırmada tanıklar hakkında 5846 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet kararlarının Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 26/09/2017 tarihli ve 2017/1893 Esas, 2017/5087 sayılı Kararıyla bozulduğu gerekçesiyle eylemin basit rüşvet suçunu oluşturmadığı kabul edilerek sanıkların görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de; anılan ilamın zincirleme suç hükümlerinin tatbiki gerekip gerekmediğinin tespiti açısından eksik incelemeye yönelik olduğu, bu bağlamda bozma sonrasında mahkumiyet hükmü kurulup kurulmadığı, kuruldu ise kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezalarının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar, aleyhe temyiz olmayan ve bu sebeple kazanılmış hakka konu 10/06/2013 tarihli karardaki gibi kamu görevi üstlenmelerinin yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıkların aleyhlerine temyiz bulunmayan 10/06/2013 tarihli hükümdeki kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 21/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara