Esas No: 2018/12796
Karar No: 2022/11256
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/12796 Esas 2022/11256 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/12796 E. , 2022/11256 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
HÜKÜM : Sanıklar hakkında nitelikli zimmet suçundan mahkumiyet, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan açılan kamu davasında; suçtan doğrudan zarar görmeyen Hazinenin davaya katılması mümkün olmayıp bu suç yönünden verilen hükümleri temyiz etme yetkisi de bulunmadığından, Hazine vekilinin bu suçtan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz isteminin CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin müdafin sanıklar haklarında nitelikli zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık ... hakkında İmamoğlu Ziraat Odası başkanı olarak görev yaptığı süre içerisinde zimmetine oda parası geçirdiği iddiasıyla ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/59 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada mahkumiyetine karar verildiği, söz konusu dosyanın Dairemizin 2022/4285 Esas sırasında kayıtlı bulunduğu ve temyiz inceleme sırası beklediği anlaşılmakla, suç ve dava tarihleri itibarıyla, eylemleri arasında hukuki kesinti olup olmadığının ve teselsül hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi, davaların birleştirilmesi hususunun düşünülmesi, bahse konu davada verilen kararın kesinleşmiş olması halinde ise onaylı bir suretinin dosyaya eklenmesi sonrasında sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken, söz konusu maddenin 1. fıkrasında 7 bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, ayrıca aynı Kanun'un 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki düzenleme nazara alınarak ve somut gerekçeler gösterilmek suretiyle tespit edilmesi gerekirken yasadaki ifadelerin soyut olarak tekrarından ibaret yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık ...'un geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sırasındaki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar gözetilerek karar yerinde takdiri indirim nedenlerinin varlığı tartışılıp gösterilmeden, suç tarihi itibarıyla tekerrüre esas sabıkası ve duruşma tutanaklarına yansıtılmış olumsuz tutum ve davranışları bulunmayan sanık hakkında ''dosyaya yansıyan kişiliği, suça meyilli yapısı" şeklindeki dosya kapsamına aykırı ve yasal olmayan gerekçeyle TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık ...'ın hükümden sonra 14/07/2020 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... bakımından sair yönleri incelenmeyen hükümlerin sanık ...'un kazanılmış ... saklı tutularak 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA
28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.