14. Ceza Dairesi 2011/5701 E. , 2012/331 K.
"İçtihat Metni"
Reşit olmayan mağdureyle rızasıyla cinsi münasebette bulunma ve evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırma suçlarından sanık ... ile evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırma suçundan sanık ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 31.01.2008 gün ve 2005/481 Esas, 2008/53 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırma suçundan kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar İbrahim ve Oya"ya isnat olunan evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırma suçunun kanun maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK.nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 18.10.2003 ile inceleme tarihleri arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK.nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davalarının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında reşit olmayan mağdureyle rızasıyla cinsi münasebette bulunma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun en lehe uygulanması halinde dahi 765 sayılı TCK.nın 416/3, 80, 418/2, 47, 59. maddeleri gereğince verilecek hükmün, lehe olacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nın 104/1. fıkrası gereğince temel ceza tayin edildikten sonra, aynı Kanunun 43/1. maddesi gereğince artırım yapılmaması,
Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK.nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK.nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.