Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14367 Esas 2014/18237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14367
Karar No: 2014/18237
Karar Tarihi: 17.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14367 Esas 2014/18237 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kooperatif, bir çekin borçlu olan kendileri olmadığını iddia etmiştir. Çekin tek imzasının kendilerine ait olmadığını ve çekin diğer imzalarının da çift olması gerektiği iddia edilmiştir. Davalı şirket ise çekin kendilerine devredildiğini ve çekin keşide tarihinde davacı kooperatifin yetkililerinin çift imzası olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacı kooperatifin kaydının muavin defterinde borç olarak göründüğünü belirtmiştir. Ancak, dosyadaki deliller, dava dışı A.Ö.'nün önceki yetkililerin sözlü olarak çek düzenleme yetkisi aldığını göstermiştir. Davacı kooperatifin iddialarının kanıtlanmadığına karar verilmiştir. Kararda İİK’nın 72. maddesi hükmüne atıfta bulunulmuştur. İlgili madde, keşidecinin vekilinin çifte imza kullanmasını gerektirir.
İlgili Kanun Maddesi: İİK’nın 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/14367 E.  ,  2014/18237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 13/05/2014
    NUMARASI : 2013/272-2014/123

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR-

    Davacı vekili, icra takibine konu çekte müvekkili kooperatifin çift imza ile temsil edilmediğinden müvekkilinin borçlu olmadığı gibi çekteki tek imzanın müvekkili kooperatifin yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek müvekkili kooperatifin çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, söz konusu çekin 05.01.2012 tarihli tediye makbuzu ile bizzat davacı kooperatifin müteahhidi A.Ö. tarafından diğer 6 adet çekle birlikte kooperatifin borcuna karşılık müvekkili firma yetkilisine devredildiğini, dava konusu çekin davacı kooperatifin muavin defter suretinde de borç olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; özellikle Konya C. Başsavcılığı"nın 2013/57838 sayılı soruşturma dosyasında kooperatif yetkilileri, O. T., M. A. T. ve H. O. ifadelerinde: diğer şüpheli olan A. Ö.kooperatifin müteahhidi olduğu, çek düzenleme, para alıp verme dahil işleri bilgileri ve talimatlarıyla yaptığı, kooperatifin çeklerini de imzaladığı, dava konusu 30.05.2012 keşide tarihli 29.500,00 TL. bedelli çekteki imzanın da A. Ö. ait olduğu, A. Ö. çek düzenleme konusunda sözlü yetki verildiği, çekin sahte olmadığı, kooperatif çeki olduğu beyan edilmiş olduğu, resmi merciler önünde verilen bu beyanların bağlayıcı olduğu, her ne kadar çekte tek imza bulunuyor ise de; kooperatif yetkililerinin bilgisi ve sözlü yetki ve talimatıyla çekin düzenlendiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı infaz olmadığından davalı tarafın da şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, ilamsız icra takibine konu davacı kooperatifin keşidecisi, davalı şirketin lehtarı olduğu çekte kooperatif yetkilisine temsilen çift imza olması gerekirken tek imza bulunduğu ve bu imzanın da davacı kooperatif yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla İİK"nın 72. maddesi hükmü gereğince borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çekteki keşideci imzasının dava dışı A. Ö. eli ürünü olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Çekin keşide tarihinde davacı kooperatifi temsilen iki kişinin birlikte yetkili olduğu ancak bu yetkililerin dava konusu çeki imzalamamış bulunduğu tarafların da kabulündedir. Her ne kadar mahkemece dava dışı A. Ö. davacı kooperatifin önceki yetkililerinin sözlü olarak çek düzenleme yetkisi verdikleri hususunun Konya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/57838 sayılı soruşturma evrakındaki beyanlardan anlaşıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu şekildeki beyanların davacı kooperatifi bağlayıcılığı kabul edilemez. Diğer taraftan davacı kooperatif tarafından dava dışı A. Ö. çek düzenleme konusunda usulüne uygun bir vekaletname verildiği de savunulmadığı gibi böyle bir vekaletname de sunulmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddine dair karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara