Esas No: 2022/3759
Karar No: 2022/3399
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/3759 Esas 2022/3399 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/3759 E. , 2022/3399 K."İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/818 E., 2020/453 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2015 tarihli ve 2015/566 Esas, 2015/756 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı hükmün son cümlesi, aynı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. ... 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2015 tarihli ve 2015/566 Esas, 2015/756 Karar sayılı kararının katılan vekili, sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2019/8689 Esas, 2019/17047 Karar sayılı ilâmı ile özetle;
a) Sanığın yargılama konusu eylemi sırasında katılana yönelik darbe sayısı itibarıyla 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu gibi kriterler ile aynı Kanun’un üçüncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen cezada orantılılık ilkesi gözetilerek 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre belirlenen temel cezada, sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığa, 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin 1 inci fıkrasının son cümlesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2019/818 Esas, 2020/453 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı hükmün son cümlesi, aynı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 31.93.2022 tarihli ve 2021/15904 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğinin göz ardı edilmesi suretiyle suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne,
2. Olayda sanık lehine haksız tahrik koşullarının bulunmadığına,
3. Haksız tahrik koşullarının gerçekleştiği kabul edilse bile (2/3) oranında indirim uygulanmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edildiğine, vesaire ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Hakkında beraat kararı verilmesi gereken sanığın, eksik inceleme neticesinde mahkûmiyetine karar verildiğine, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın, sanığın eski damadı olduğu, olay tarihinde katılanın sanığı telefon ile arayarak evine çağırdığı, sanığın, kızı ile katılanın boşandığını katılanın evinde öğrendiği ve kızı ile birlikte evden çıkmak için hareket ettikleri sırada katılanın, “Çocuklarımı vermem!” diyerek sanığın kızı tanık ...’ye saldırdığı, taraflar arasında bu şekilde tartışma çıktığı belirlenmiştir. Bunun üzerine sanığın, masanın üzerinde bulunan bıçağı alarak rastgele salladığı, bıçağın katılana isabet ettiği ve katılanı, sağ hemitoraksta (sağ göğüs kafesinde) pnömotoraksa (akciğer ile göğüs duvarı arasında hava birikmesine) neden olmakla hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı belirlenmiştir.
2. Sanık, her aşamada üzerine atılı suçlamayı ikrar etmiştir.
3. Sanık aleyhine sonuçlar içeren bozma ilâmını müteakip yeniden yapılan yargılama sırasında sanığın savunmasının, Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından talimat yoluyla belirlendiğine ilişkin 12.03.2020 tarihli ve 2010/15 sayılı talimat duruşma tutanağı dava dosyasında mevcuttur.
4. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan, 18.08.2015 tarihli;
Sağ hemitoraks ön yüzde memenin yaklaşık 2 cm altında, sağ 6-7. İnterkostal aralıkta 1 cm lik kesici-delici alet yarası, sağ ön kol arkasında birbirine paralel 3x2 ve 1x1 cm lik kesi ile, sağ gluteal bölgede 2x1 cm lik cilt-ciltaltı kesisi tarif edildiği, dinlemekle sağda havalanma azlığı tespit edildiği, ... toraks BT de sağda yaklaşık 1 cm lik pnömotoraks tespit edildiği, hemitoraks tespit edilmediği, ... kolda ve gluteal bölgede tarif edilen lezyonlarla ilgili herhangi bir büyük damar-sinir lezyonu tarif edilmediğinden; Sağda pnömotoroksa neden olan kesici-delici alet yarası arızasının:
a-) Şahsın hayatını tehlikeye maruz kıldığı,
b-) Basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olmadığı,
c-) Vücut kemiklerinde kırık tarif edilmediği,
Görüşlerini içeren adlî muayene raporu dava dosyasındadır.
5. Sanığın kızı, katılanın eski eşi olan tanık ... hakkında, ... Savaş Semt Polikliniği tarafından tanzim olunan ve adı geçenin basit bir tıbbî müdahale ile iyileşebilir şekilde yaralandığı kanaatine yer verilen adlî muayene rapora dava dosyasında mevcuttur.
6. Katılan ile tanık ... arasında görülen anlaşmalı boşanma davasına ilişkin, dava dosyasında bulunan, ... 2. Aile Mahkemesinin, 10.05.2015 tarihli ve 2015/405 Esas, 2015/406 Karar sayılı ilâm örneği ile tarafların müşterek çocuklarının velâyetlerinin, tanık ...’ye verildiği belirlenmiştir.
7. Sanığın adli sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.
8. Mahkemece Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2019/8689 Esas, 2019/17047 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Katılan vekilinin suç vasfına yönelen temyiz sebebi yönünden;
... 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2015 tarihli ve 2015/566 Esas, 2015/756 Karar sayılı kararının temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgileri verilen bozma ilâmı ile sanığın kastının öldürmeye yönelik olup olmadığı, bir başka deyişle suç vasfı, değerlendirilerek “... taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek önceye dayalı bir husumetin bulunmaması, katılandaki yaralanmalardan bir (1) tanesinin hayati tehlikeye neden olması, ani gelişen olayda katılanın, sanığın kızını darp etmesi üzerine sanığın harekete geçmesi ve katılanın 18/09/2015 tarihli duruşmada “elinde bıçak ile bana saldırmaya başladı, bıçaklardan iki tanesi koluma isabet etti, bir defa göğsüme vurdu, göğsüme vurduğunda bıçak kırıldı, bunun üzerine cebinden çıkardığı başka bir bıçak ile kalçama da bir defa vurdu, daha sonra sanık oradan ayrıldı, sanık kalçama bıçak ile vurduğunda ben iki elinden tuttum, iki elinden tutunca gücü azaldı, elindeki bıçak yere düştü, bıçak yere düşünce ben de ellerini bıraktım, sanık da yere düşen bıçağını alarak oradan kaçtı.” şeklindeki beyanı karşısında sanığın eylemine kendiliğinden son verdiği anlaşılmakla, kastının yaralamaya yönelik olduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı...”nın ifade edilmesi karşısında, inceleme konusu hükümde bu yönüyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Katılan vekilinin haksız tahrike yönelen temyiz sebebi yönünden;
Sanığı olay yerine katılanın çağırması, burada sanığa, kızı olan tanık ... ile boşandıklarını bildirmeleri, sanığın, kızı ... ve çocukları ile evden ayrılmak üzere oldukları sırada katılanın, velâyetleri ...’ye verilen çocuklarını bırakmak istememesi, tanık ...’ye saldırarak onu, Olay ve Olgular başlığı altında (6) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen adlî muayene raporunda belirtildiği şekilde yaralaması üzerine sanığın eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, ilk haksız hareketin katılandan gelmesi nedeniyle sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında ...” suç işlediği anlaşılmakla, inceleme konusu hükümde bu yönüyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Katılan vekilinin haksız tahrikin oranına yönelen temyiz sebebi yönünden;
Sanık ile kızı tanık ...’nin evden çıkmak için hareket ettikleri sırada katılanın, ... 2. Aile Mahkemesinin, 10.05.2015 tarihli ve 2015/405 Esas, 2015/406 Karar sayılı ilâmı ile velâyetleri tanık ...’de olan müşterek çocukları bırakmak istememesi nedeniyle “Çocuklarımı vermem!” diyerek kızı tanık ...’ye saldırması ve onu Olay ve Olgular başlığı altında (6) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen adlî muayene raporunda belirtildiği şekilde basit tıbbî müdahale ile giderilebilir ölçüde yaralaması üzerine eylemini gerçekleştiren sanığın kapıldığı hiddet ve/veya şiddetli elemin etkisi nazara alınarak Mahkemece takdir kılınan ve gerekçesi denetime imkân verecek şekilde tutanağa yansıtılan (2/3) oranındaki haksız tahrik indirimi yönünden inceleme konusu hükümde bu yönüyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepi Yönünden
Sanık müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelen temyiz sebebi yönünden; sanığın aşamalandaki samimi ikrarı, katılan beyanı, katılan hakkında tanzim olunan Olay ve Olgular başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen adlî muayene raporu karşısında sanığın eyleminin sübut bulduğu anlaşılmakla, inceleme konusu hükümde bu yönüyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Katılan Vekili ve Sanık Müdafiinin Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Ancak; sanığın üzerine atılı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu için 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve aynı hükmün son cümlesi kapsamında öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer verilen; “... sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir.” şeklindeki düzenleme gereği tespit olunan savunmasının ve Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda tespiti yoluna gidilen ek savunmasının, yargılamayı yapan Mahkemece bizzat tespiti gerekirken Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2020 tarihli ve 2010/15 sayılı talimat evrakı ile belirlendiği anlaşılmakla, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36 ncı maddesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, F.C.B./İtalya, No: 12151/86, 28 Ağustos 1991 kararında belirtildiği üzere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6 ncı maddesine ve 5271 sayılı Kanun’un 196 ncı maddesinin ikinci maddesine aykırı davranılması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
... 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2019/818 Esas, 2020/453 Karar sayılı kararının, Gerekçe başlığı altında (C-2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2022 tarihinde karar verildi.