Esas No: 2022/7067
Karar No: 2022/7108
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/7067 Esas 2022/7108 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/7067 E. , 2022/7108 K."İçtihat Metni"
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucu, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/05/2015 tarih, 2013/304 esas ve 2015/220 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine dair karar verilmiştir.
Hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 02/07/2020 tarih, 2019/7629 esas, ve 2020/2765 sayılı kararı ile sanık hakkında verilen hükmün, oy birliği ile onanmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında özetle;
“İtiraz konusu sanığın son duruşmada hazır bulundurulmadan yokluğunda karar verilmesi suretiyle savunma hakkının ihlal edilip edilmediğine ilişkindir.
Uyap sistemi üzerinden yapılan sorgulamada itiraza konu dosyanın 1 dosya ve 5 klasörden oluştuğu ancak itiraz incelemesi için gönderilen dosyanın 1 klasörden ibaret olduğu anlaşılmakla birlikte sübuta ilişkin itiraz bulunmayan dosyada mevcut evrakın usule ilişkin itirazımız yönünden inceleme yapmaya yeterli ve elverişli olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında, başka bir suçtan dolayı 18/06/2013 ve 18/05/2016 tarihleri arasında Antalya E tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda hükümlü olan sanığın 21/05/2015 tarihli son duruşma oturumda hazır edilmesi için yazı yazılmadığı bu nedenle son duruşmada hazır bulundurulmadan yokluğunda karar verildiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK'nın 193. maddesi uyarınca Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz, aynı Kanunun 196. maddesi uyarınca Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hallerde müdafii isterse mahkeme sanığı duruşmadan hazır bulunmaktan bağışık tutabilir şeklindeki düzenlemeler karşısında;
Uyuşturucu madde ticareti yapmak iddiasıyla yargılanan sanığın yargılama sırasında başka bir suç nedeniyle aynı yer cezaevinde hükümlü bulunduğu, duruşmalardan bağışık
tutulması konusunda bir talebinin bulunmadığı gibi bu hususta bir karar da verilmediği ayrıca yoklukta duruşma yapılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 195. maddesinin uygulanma koşullarının da bulunmaması karşısında; 21/05/2015 tarihli son duruşma oturumunda hazır edilip esas hakkında mütalaaya karşı diyecekleri ile son sözünün sorulmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle sanık ... hakkındaki yerel mahkeme kararının, 5271 sayılı CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılması nedeniyle bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde onanmasına karar verilmesi nedeniyle Dairenizin kararına karşı itiraz olağanüstü kanun
yoluna başvurulması gerekmiştir." denilerek, Dairemizin sanık hakkındaki onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün belirtilen nedenle bozulması istenmiştir.
C) YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
A- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi" kenar başlıklı 308. maddesi:
"(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir."
B- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen) :
"(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır."
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesinde düzenlenen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahiptir.” hükmü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6/3. maddesinde düzenlenen “Bir suç isnat edilen herkes, en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
(a) Kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, derhal, anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak;
(b) Savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve olanaklara sahip olmak;
(c) Bizzat ya da kendi seçtiği bir yasal yardımcı/(savunmanı) yoluyla savunmasını yapmak ya da, yasal yardım almak için yeterli ödeme gücüne sahip değil ise, bu yardımın, adaletin yararının gerektirmesi halinde, kendisine ücretsiz olarak sağlanması;
(d) Aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve kendi lehine olan tanıkların, aleyhine olan tanıklarla aynı koşullar çerçevesinde, hazır bulunmalarını ve sorgulanmalarını sağlamak; ...” hükmü ile savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır.
CMK'nın "Sanığın duruşmadan bağışık tutulması" kenar başlıklı 196/1. maddesinde ise "Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir." hükmü ile asıl olanın sanığın duruşmalarda hazır edilmesi olduğu, sanığın
kendisinin veya müdafiinin isteği ile duruşmadan bağışık tutulması halinin istisna olduğu düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi makul sürede adil yargılanmayı mahkemelere ödev, talep edenlere de bir hak olarak öngörmüştür.
Dosya kapsamına ve UYAP'tan yapılan araştırmaya göre; sanığın sorgusunun yapıldığı 13/08/2013 tarihli (2) numaralı celsede sanığa CMK'nın 196. maddesinde düzenlenen duruşmadan bağışık tutulmayı isteme hakkının anlatılmadığı, sanığın da duruşmadan bağışık tutulmasını talep etmediği ve mahkûmiyet hükmünün verildiği 21/05/2015 tarihinde sanığın aynı yargı çevresinde bulunan Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğunun anlaşıldığı, bunun yanında 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 66. maddesi ile TCK'nın 188. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "beş yıldan onbeşyıla kadar" ibaresinin "on yıldan az olmamak üzere" şeklinde değiştirildiği ve CMK'nın 150. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti suçunun zorunlu müdafii görevlendirmesi gerektirdiği halde müdafii görevlendirilmesinin de yapılmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 02/07/2020 tarih, 2019/7629 esas ve 2020/2765 kararı sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA
3- Sanık hakkında verilen 21/05/2015 tarihli mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde :
28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'un 66. maddesi ile TCK'nın 188. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "beş yıldan onbeşyıla kadar" ibaresinin "on yıldan az olmamak üzere" şeklinde değiştirildiği ve CMK'nın 150. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti suçunun zorunlu müdafii görevlendirmesi gerektirdiği gözetilmeden, müdafii bulunmaksızın sanığın yargılamasına devam olunması ile UYAP kayıtlarına göre aynı yargı çevresinde bulunan Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebinde bulunmayan sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 01.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.