Irza geçme, reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ... (1987 doğumlu), ..., ..., ... (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ..."nın ve ırza geçme (iki kez) suçundan sanık ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; sanık ..."ın atılı suçlardan beraatine, sanık ... hakkında müsnet suçlardan açılan kamu davasının sanığın ölümü nedeniyle düşmesine, sanıklar ..., ... ile ..."in ırza geçme suçundan beraatleri ile reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan davaların zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına, sanık ... hakkında ırza geçme suçundan açılan davada ceza verilmesine yer olmadığına ve reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan davanın ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, sanık ..."in ırza geçme eylemi çocuğun nitelikli cinsel istismarı kabul edilerek mahkûmiyeti ile reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına, sanıklar ... ... (1987 doğumlu), ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ...h (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ... ile ..."nın ise ırza geçme suçundan mahkûmiyetleri ile reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan davaların zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına dair Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.01.2012 gün ve 2004/307 Esas, 2012/1 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar ..., ..., ... ile müdafileri ve sanıklar ... (1987 doğumlu), ... ..., ..., ..., ..., ... (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ve katılan mağdure vekili tarafından istenilmiş ve sanıklar..., ..., ... (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ... ve ... müdafiince duruşmalı inceleme yapılması talep edilmiş olduğundan dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameyle Daireye gönderilmekle 07.11.2012 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak bir kısım sanıklar müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... Nazsız hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanıklar müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaâsı dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştır.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık ... hakkında atılı suçlardan verilen düşme kararları, sanıklar ..., ..., ... ile ... haklarında ırza geçme suçundan kurulan beraat hükümleri ve sanık ... hakkında ırza geçme suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükmün incelenmesinde,
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen düşme, beraat ve ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümler usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ... (1987 doğumlu), ..., ..., ... (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... haklarında reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan açılan davaların zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına ilişkin hükümlerin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, kanuna aykırı bir kısım sanıklar ile tüm sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümlerde yer alan “...sanıklar hakkındaki iş bu kamu davalarının 765 sayılı TCK.nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ayrı ayrı ORTADAN KALDIRILMASINA” ibaresinin çıkartılarak yerlerine “... sanıklar hakkındaki iş bu kamu davalarının 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar ..., ... ... ve ... (1987 doğumlu) haklarında ırza geçme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde,
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, adları geçen sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ... (1985 doğumlu), ..., ..., ..., ..., İsa, ..., ..., ,..., ..., ... ile ... haklarında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece adları geçen sanıklar haklarında mağdureye karşı işledikleri ırza geçme suçuyla ilgili olarak lehe kanun değerlendirmesi yapılırken suç tarihlerinin 2003-2004 yılları olması ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nın 103/3. fıkrasına 29.06.2005 tarihinde 5377 sayılı kanunla yapılan değişiklikle “birden fazla kişi tarafından birlikte” ibaresinin eklenmesi nedeniyle, suç tarihlerine göre sanıklar haklarında lehe kanun belirlenirken anılan artırım maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek lehe-aleyhe kanun kıyaslaması yapılırken, anılan hükmün nazara alınmaması gerektiği halde, bu hüküm de kıyaslamada gözönüne alınmak suretiyle lehe kanunun yanlış belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.