Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8418 Esas 2016/5306 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8418
Karar No: 2016/5306
Karar Tarihi: 15.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8418 Esas 2016/5306 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği aynı suçu işleme kararı kapsamındaki eylemlerinin zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Suçun hukuki konusu kamu güveni olduğu için suçun mağduru bireyler değil, toplumun tamamıdır. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarıdır. Mahkumiyet hükmü 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1, 204/3, 43, 62. maddeleriyle kurulmuştur. Ancak TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan kısımlar Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle hükümden çıkartılmıştır.
21. Ceza Dairesi         2015/8418 E.  ,  2016/5306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK" nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği aynı suçu işleme kararı kapsamındaki eylemlerinin zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu kabul eden mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden ve 5237 sayılı Kanunun 204/1, 204/3, 43, 62. maddeleriyle kurulacak mahkumiyet hükmünün, 765 sayılı Kanunun 342/2, 80, 59 maddeleri uyarınca kurulacak hükme göre açıkça lehe olduğu anlaşıldığından, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesi gereğince somut karşılaştırma yapılırken hesaplama hatası yapılması sonuca etkili görülmeyerek tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısı ile sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK" nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle TCK" nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümden çıkartılması ile; yerine "TCK" nın 53.
    maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.











    Hemen Ara