19. Hukuk Dairesi 2014/14454 E. , 2014/17523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucu ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davadışı .... Petrol Tur.Tic.Ltd.Şti. arasındaki deniz akaryakıtlarını pazarlama ve satılacak akaryakıtların bedelini tahsil etmeye dair sözleşmeye istinaden davalının taşınmazını müvekkili lehine ipotek verdiğini, davadışı müflis .....Petrol Tur.Tic.Ltd.Şti." nden doğan alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulü için açtıkları davada alacaklı olduklarının tespit olunduğunu, borçlu şirkete ve ipotek borçlusu davalıya alacaklarının ödenmesi için ihtarname gönderdiklerini, ödenmemesi üzerine de haklarında icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemenin Antalya olması nedeniyle yetki itirazlarının olduğunu, davacının öncelikle alacağını ispatlaması gerektiğini, zira dava dışı şirketten tüm alacağını tahsil etmiş olduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 20.03.2013 tarihinde, davalı tarafın, davacı ve davadışı .... Petrol Tur.Tic.Ltd.Şti. arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borçtan şahsen sorumlu olmaması nedeniyle, davalının itirazın iptali için davalı ve davadışı borçlular arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu, Medeni Kanun" un 887. maddesi uyarınca ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteğinin ona karşı etkili olmasının, bu istemin hem borçluya hem de kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 24.09.2013 tarih, 2013/10568 esas ve 2013/14570 karar sayılı kararı ile; “Dava, itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan icra takibi TMK 887. maddesi hükmü de gözetilerek, asıl borçluyla birlikte borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusu aleyhine yapılmıştır. İcra takibine asıl borçlu itiraz etmemiş ve takip asıl borçlu yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davacının somut olayda sadece takibe itiraz eden davalı aleyhine dava açmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ve davanın temelini oluşturan icra
takibinde zorunlu takip arkadaşlığı koşulu yerine getirilmiş olduğundan davanın esasına girilerek, deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” Denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; ....Asliye Ticaret Mahkemesi "nin 24/01/2014 tarih, 2012/90 esas, 2014/40 karar sayılı dosyasının incelenmesinden, dava dışı ..... 27/05/2010 tarihi itibariyle iflas ettiği, davacının iflas idaresine başvurusu ile 200.000 TL"lik alacağın sıra cetveline alacak olarak kayıt edildiği ve bu miktarın kesinleştiği, davalı tarafça verilen ipotek limitinin miktarı da gözönünde bulundurulduğunda kesinleşen davacı alacak miktarının altında kaldığı ve kesinleşmeyen mahkeme ilamı ile dava dışı .... davacıya iflas tarihi itibariyle 1.912.850,40 TL borçlu olduğu ve alacak olarak sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verildiği anlaşılmakla dava dışı şirket .... defterleri üzerinde inceleme yapılmasına gerek duyulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul 10. İcra Müdürlüğü"nün 2008/8228 sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynı kayıt ve şartlarında devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 28.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.