Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14102 Esas 2014/17434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14102
Karar No: 2014/17434
Karar Tarihi: 04.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14102 Esas 2014/17434 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ve davalı arasındaki davanın reddine ilişkin Asliye Ticaret Mahkemesi kararının bozulması istemiyle başvuruda bulunuldu. Davacı, çekin şirket yetkilisi tarafından keşide edilmediğini belirterek borçlu olmadığının tespitini istedi. Dairemizin önceki bozma kararında, çeki keşide eden kişinin cezalandırıldığı ve hukuk davasına etkisinin de gözetilerek ceza davasının sonucunun belirlenerek bir karar verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak ilgili ceza mahkemesi dosyasının incelenmesi sonucunda, sanığın çek hesabı sahibi olmadığına karar verildiği anlaşıldı. Bu nedenle davacının talebinin kabul edilmesi gerektiği ve Dairemizin önceki onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması kararına varıldı.
Kanun Maddeleri: Çek Kanunu (Law on Checks)
19. Hukuk Dairesi         2014/14102 E.  ,  2014/17434 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ....vek.Av.... ile davalı ... vek.Av.... arasında görülen ve bozmaya uyularak davanın reddine dair Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09/07/2013 gün ve 2009/257-2013/99 E.K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.03.2014 gün ve 2013/18845-4349 E.K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı, dava konusu çekin müvekkili şirket yetkilisince keşide edilmediğini belirterek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.09.2008 tarihli 2008/6444 E. 2008/8823 K.sayılı ilamında; dava dışı ....’in çeki keşide eden şirket yetkilisi kabul edilerek Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.10.2006 tarih ve 360/410 sayılı kararıyla cezalandırıldığı, hukuk davasına etkisi de gözetilerek ceza davasının sonucunun belirlenerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkemenin 01.02.2007 günlü hükmünün bozulmasına karar verildiği, ilgili ceza mahkemesi dosyasının incelenmesinde ise her ne kadar 09.10.2006 günlü kararla sanık ... ....’in cezalandırılmasına karar verilmiş ise de Yargıtay 10.Ceza Dairesi tarafından Çek Kanunu’ndaki değişikliklerin değerlendirilmesi için anılan mahkumiyet hükmünün bozulduğu, yapılan yargılama sonunda 13.10.2011 günlü kararla sanık ... ....’in şirket ortağı olarak çek karşılığını hazır etme yükümlülüğünün bulunduğu, sanığın atılı suçu işlediği gerekçesiyle 35.000 TL.adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu kararın da temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın eylem idari yaptırıma dönüştüğünden 5278 sayılı Yasanın 3/2.maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, mahkemece yapılan değerlendirme sonunda ise 08.06.2012 tarihli kararla sanık ... Salim Sönmez’in çek hesabı sahibi olmadığından hakkında idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, ve bu kararın 12.07.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünden söz edilemeyecektir. Kaldı ki çeki imzalayan Mehmet Salim Sönmez’in çekin keşide tarihi itibariyle davacı şirket yetkilisi olmadığı, dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda mahkemece davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru olmayıp kararın bozulması gerektiğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin açıklanan nedenlerle kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.03.2014 gün 2013/18845 E., 2014/4349 K.sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara