Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13939 Esas 2014/17342 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13939
Karar No: 2014/17342
Karar Tarihi: 03.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13939 Esas 2014/17342 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacının, davalı banka ile dava dışı kişinin kredi sözleşmesi yapıldığında kefil olarak yer aldığını ve sözleşmeye konu araç rehin gösterildiğini, ancak davalı bankanın müvekkilinin haberi olmadan rehni kaldırıp takip işlemi başlattığını belirterek, takibe konu kredi borcundan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği menfi tespit davasında; mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı bankanın kredi ilişkisi nedeniyle oluşan alacağını öncelikle rehni paraya çevirerek kullanması gerekirken kusurlu davranarak davacının zararına hareket ettiği saptandığından, davalının kefil olan müvekkili sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak kredi borcuna teminat olarak gösterilen aracın yeni plakası ile oluşan kaydına rehin şerhi işlenip işlenmediğinin araştırılmadığından ve bu konuda kusurun hangi tarafta olduğu irdelenmeden hüküm tesis edildiğinden, karar temyiz edilerek bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 586/2 ve 594/3.
19. Hukuk Dairesi         2014/13939 E.  ,  2014/17342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2013
    NUMARASI : 2012/588-2013/393

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka ile davadışı S. H. arasında akdolunan genel nakdi gayrinakdi kredi sözleşmesinde müvekkilinin de kefil olarak yer aldığını, bu kefaletin yanısıra asıl borçluya ait 55 ... plakalı aracında kredi borcuna karşılık rehin gösterildiğini ve trafik kaydına rehin şerhi işlendiğini, davalı bankanın kredi ilişkisi nedeniyle oluşan alacağını öncelikle bu rehni paraya çevirerek kullanması gerekirken müvekkilinin haberi olmadan rehni kaldırıp, müvekkili zararına hareket ederek davaya konu takibi başlattığını belirtmek suretiyle takibe konu kredi borcundan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kredi sözleşmesinde kefil olarak yer alması nedeniyle kredi borcundan sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi sözleşmesi kapsamında davadışı asıl borçluya ait araç üzerine rehin tesisi sonrasında araçta plaka değişikliği yapılması üzerine rehin kaydının aracın yeni plakası ile sürdürülmesine yönelik yapılacak işlemler konusunda davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kusurlu davrandığının saptandığı rehne konu aracın borcu karşılayacak miktarda olduğu halde bu yola başvurulmayarak davacı kefilin sorumlu tutulamayacağından bahisle davanın kabulüne, davacının aleyhine girişilen takibe konu borçtan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Takibe konu kredi sözleşmesinde asıl borçlu sıfatıyla yer alan S. H. adına kayıtlı 55 SH 033 plakalı araç üzerine belirtilen kredinin teminatını oluşturması amacıyla davalı banka yararına rehin tesis edildiği, daha sonra araç plakasının 28 G 9999 olarak tescil edildiği, davalının plaka değişikliğine onay da verdiği dosya kapsamındaki belge ve bilgilerden anlaşılmaktadır. Ancak plaka değişikliği sonrasında aracın yeni plakasıyla oluşan kaydı üzerine rehin tesis edilip edilmediği belirlenememiştir.
    Davalı vekilince bilirkişi raporuna karşı sunulan beyanda aracın teknik aksamına konu numaralarında değişiklik yapılmış olması nedeniyle sorun yaşandığının bildirildiği görülmektedir. Dosya içerisindeki deliller irdelendiğinde ise yeni plakası ile araç kaydına rehin şerhi işlenip işlenmediğinin saptanamadığı gibi rehin tesis edilememiş ise bu konuda kimin kusurlu bulunduğuna dair bir araştırma da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece kredi borcuna teminat olarak gösterilen aracın yeni plakası ile oluşan kaydına rehin şerhi işlenip işlenmediğinin ilgili makamlardan araştırılarak neticesine göre rehin kaydının ortadan kalkmış olması halinde kusurun hangi tarafta bulunduğunun irdelenmek suretiyle 6098 sayılı TBK"nun 586/2 ve 594/3.maddeleri de gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA,
    peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara