Özel belgede sahtecilik - zimmet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8613 Esas 2016/5260 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8613
Karar No: 2016/5260
Karar Tarihi: 14.06.2016

Özel belgede sahtecilik - zimmet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8613 Esas 2016/5260 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, özel belgede sahtecilik ve zimmet suçlarından yargılanmıştır. Özel belgede sahtecilik suçundan dolayı düşme kararı verilmiştir. Ancak, zimmet suçundan dolayı verilen hüküm bozulmuş ve yeniden yargılama yapılması gerekmeksizin, zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında düşürülmüştür. Kanunlar açısından, yargılama sırasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerini, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesini ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 35/2. maddesi ile benzerliğini değerlendiren mahkeme, uygun bulduğu hükümler doğrultusunda karar vermiştir.
21. Ceza Dairesi         2015/8613 E.  ,  2016/5260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik, zimmet
    HÜKÜM : 1- Sanık resmi belgede sahtecilik suçundan dönüşen özel belgede sahtecilik suçundan; düşme
    2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dönüşen zimmet suçundan; beraat

    I-Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. madde hükümleri karşısında; yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeni ile düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-Zimmet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    ... ve Meydan Vakfı mütevellisi olan sanığın, vakfın gelir ve giderlerine ilişkin olarak 2001-2004 yıllarında yapmış olduğu usulsüz işlemlerle vakıf paralarını mal edindiği iddia edilen somut olayda, hükümden önce 27/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanununda, 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 35/2. maddesindekine benzer bir hükme yer verilmemiş olması ve vakfın kamu yararına çalışan vakıf statüsünde bulunmadığı da gözetilerek, eylemin ""güveni kötüye kullanma"" suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. madde hükümleri karşısında; yüklenen "güveni kötüye kullanma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara