Esas No: 2022/5638
Karar No: 2022/4052
Karar Tarihi: 27.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5638 Esas 2022/4052 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/5638 E. , 2022/4052 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet ve çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçlarından Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 23/02/2009 tarihli ve 2009/258 değişik iş, 2009/199 müteferrik sayılı içtima kararıyla 16 yıl 10 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, bu cezasının infazı sırasında Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2011 tarihli ve 2011/938 değişik iş sayılı kararıyla 10/09/2011 tarihinden itibaren şartla salıverilmesini takiben, hükümlünün denetim süresinde 30/11/2012 tarihinde işlediği 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanuna muhalefet suçundan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2013 tarihli ve 2012/1624 Esas, 2013/3 sayılı kararıyla 2 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılması nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 30/11/2012 tarinden, bihakkın tahliye tarihi olan 17/01/2021 tarihine kadar olan sürenin aynen infazına dair Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2004/399 Esas, 2005/482 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/1329 değişik iş sayılı kararını müteakip, İnfaz savcılığı tarafından 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında değerlendirme yapılması talebinde bulunulması üzerine, uyarlama talebinin reddine dair Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2020 tarihli ve 2004/399 Esas, 2005/482 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 7/3. maddesinin "Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesiyle değişik 107/13. maddesinde yer alan "Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, b) (Değişik: 25/5/2005-5351/8 md.) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin, Ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir." şeklinde yer alan düzenleme ile koşullu salıvermenin geri alınmasına ilişkin anılan değişikliğin madde gerekçesinde "maddenin onüçüncü fıkrasında yer alan mevcut düzenlemeye göre hükümlü, koşullu salıverildikten sonra işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı çok az hapis cezası alsa bile suç tarihi ile hakederek tahliye tarihi arasında kalan süreyi aynen infaz etmektedir. Bu durum uygulamada, verilen cezanın neticeleri bakımından adaletsiz bir sonuç doğurduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir. Fıkrada yapılan değişiklikle, koşullu salıverilme sürecinde denetim süresi içinde suç işleyen hükümlünün sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı süreyi ceza infaz kurumunda geçirmesi öngörülmektedir. Başka bir ifadeyle, geri alınan süre bakımından yeni bir kriter belirlenmekte ve ikinci suçun cezasının iki katı sürenin aynen infaz edilmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu süre, hakederek tahliye tarihini geçemeyecektir. Diğer yandan, denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun cezası, genel hükümlere göre ayrıca infaz edilecektir." yer alan şeklindeki açıklama karşısında;
İnfaz hukukunda hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre ile koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süreleri bakımından lehine olan hükümlerin alınarak karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlünün 647 sayılı Kanun uyarınca şartla tahliye edildiği, bu nedenle 647 sayılı Kanun’un hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre bakımından da lehe olduğu, çapraz ve karma bir uygulama yapılamayacağının anlaşılması karşısında, denetim süresinin 5275 sayılı Kanuna göre tayin edilemeyeceği ve hükümlünün koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süresinin 647 sayılı Kanuna göre belirlenmesi gerektiği, bu sürenin ise bihakkın tahliye tarihi olan 17/01/2021 tarihine kadar devam edeceği gözetilerek yapılan değerlendirmede,
Hükümlünün, 30/11/2012 tarihinde işlediği 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2013 tarihli ve 2012/1624 Esas, 2013/3 sayılı kararıyla 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle bu sürenin 2 katı olan 4 yıl 8 aylık sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği, bu sürenin ise 30/11/2012-30/07/2017 tarihleri arasını kapsadığı,
7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan "kalan cezasının aynen" ibaresi "başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin" ibaresi olarak değiştirilmiş olup, yasal değişiklikle kastedilenin hükümlünün denetim süresi içerisinde işlediği suçun koşullu salıverme tarihinden başlamak üzere değerlendirilmesi olmayıp her suç için işlendiği tarihten itibaren bihakkın tahliye tarihine kadar değerlendirilerek 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesi gereğince aynen infazına karar verilecek sürenin hesaplanması olduğu, bu yeni durum karşısında anılan yeni düzenlemenin hükümlü lehine değerlendirilip şartla tahliyenin geri alınması suretiyle aynen infazına karar verilecek sürenin 30/11/2012-30/07/2017 olarak belirlenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uyarlama talebinin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14/03/2022 gün ve 94660652-105-45-20855-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2020 tarihli ve 2004/399 Esas, 2005/482 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.