Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2413 Esas 2022/4119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2413
Karar No: 2022/4119
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2413 Esas 2022/4119 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2413 E.  ,  2022/4119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SAYISI : 2018/2922 E., 2019/1780 K.
    SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEMYİZ EDENLER : Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafii
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

    İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.06.2018 tarihli ve 2018/258 Esas, 2018/164 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
    2. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.06.2019 tarihli ve 2018/2922 Esas, 2019/1780 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanın istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
    3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.03.2022 tarihli ve 2019/94339 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    A. Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebebi
    Suç vasfının hatalı belirlendiğine, sanığın eyleminin, 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kasten öldürmeye teşebbüs suçunun kanunî unsurlarını taşıdığına ilişkindir.
    B. Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebebi
    Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

    III. OLAY VE OLGULAR
    Temyizin kapsamına göre;
    A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
    1. Olay günü akşam 19:30 sıralarında sanığın, daha önceden tanıdığı katılanı yolda tek başına dururken gördüğü, üzerine yürüdüğü ve herhangi bir sebep yokken, ele geçirilemeyen bıçağı kalp kısmına bir kere sapladığı "Naber lan?" dediği ve uzaklaştığı, katılanın da tanık Ş.Ç.'nin dükkânına kadar gittiği ve adı geçen tanığın çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırıldığı, acil operasyona alındığı, 15 gün boyunca hastanede tedavi gördüğü, sanığın eylemi neticesinde katılanın, hayati tehlike geçirdiği belirlenmiştir. Sanığın katılanı, tek bıçak darbesiyle toraksa nafiz, yaşamını tehlikeye sokacak ve basit tibbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, eylemin gerçekleştirildiği yer, zaman, şartlar, katılanın durumu, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin devamına engel olacak hiçbir faktörün bulunmadığı, bu hâliyle eylemine devam etme olanağı varken devam etmemesi, yaralanmanın niteliği, oluşan zarar ve tehlikenin boyutu, aralarında daha önce husumet bulunmaması hususları gözetildiğinde olayda sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu hususunun şüpheli kaldığının anlaşılması karşısında, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu şekilde uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
    2. Sanığın üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir.
    3. Tanık Ş.Ç.'nin beyanları dava dosyasında mevcuttur.
    4. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
    a) ... Devlet Hastanesi Acil Servisi tarafından tanzim olunan, 30.11.2017 tarihli ve 16293 sayılı adlî muayene raporunda;
    Şahsın kesici-delici alet yaralanması sonrası yapılan muayenesinde; genel durum orta, şuur açık, tansiyon 70/40 mm Hg. olup, sol meme ucu medialinde? yaklaşık 1,5 cm.'lik kesi bulunduğuna, yapılan EKO'da: perikardiyal sıvı yaklaşık 8 mm. izlendiğine, bası? olmadığı, toraks BT'de perikardiyal sıvı ve solda hemotorax saptandığına, Kardiyoloji, KDC konsultasyonu yapıldığına, operasyona alındığına, hayati tehlikesinin bulunduğu kayıtlı olduğuna,
    b) ... Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Servisi tarafından tanzim olunan, 30.11.2017 yatış ve 13.12.2017 çıkış tarihli ve 402543868 no.lu epikriz formu ve hasta yatış evrakında;
    Şahsın yapılan muayenesinde; sol meme ucunun 2 cm. medialinde 2 cm. genişliğinde delici kesici alet giriş deliği bulunduğuna, acil operasyona alındığına, median sternotomi sonrası perikardın açıldığına, ileri derecede yapışık olduğuna, perikarddan hemorajik mayi boşaltıldığına, perikardın açılarak kalbin incelendiğine, LAD orta segment bölgesinde ventrikül içine kadar uzanan defekt bulunduğuna, plejitli dikiş ile primer onarılarak kanama kontrolünün sağlandığına, LAD akımının devamlılığı için yaralanmanın distaline sağ VSM greft hazırlanarak AO-LAD safen by-pass yapıldığına, sol torokstan 1500 cc hematom+kan boşaltıldığına, göğüs cerrahi tarafından ek patoloji görülmediğine, sol tüp torakostomi yapıldığına, kanama kontrolü sonrası drenler konularak katların anotomiye uygun dikildiğine,
    c) Adlî Tıp Kurumu ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 08.02.2018 tarihli adlî muayene raporunda;
    Mevcut lezyonların, kişinin yaşamını tehlikeye soktuğuna, basit bir tıbbî müdahale ile giderilemeyeceğine,
    Dair görüşlere yer verildiği belirlenmiştir.
    B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
    Olay günü akşam 19.30 sıralarında sanığın, daha önceden tanıdığı katılanı yolda tek başına dururken gördüğü, üzerine yürüdüğü ve herhangi bir sebep yokken, ele geçirilemeyen bıçağı kalp kısmına bir kere sapladığı "Naber lan?" dediği ve uzaklaştığı, sanığın soruşturma sırasındaki beyanında; katılan ile aralarında husumet bulunduğunu, onu görünce alkollü olmasının da verdiği etkiyle kendisine bıçak çekeceğini düşünerek eylemi gerçekleştirdiğini bildirdiği, yargılamada ise aynı araçta katılana ait uyuşturucu ile yakalandıklarını, katılanın kendisi aleyhindeki beyanları nedeniyle uyuşturucu ile ilgili soruşturmaya kendisinin de dahil edildiğini, olay günü de katılanın kendisine küfür ettiğini, boğuştuklarını bildirdiği, katılan ise sanığa yatacak yer ve iş verdiğini, aralarında husumet olmadığını, olay günü kendisini görür görmez bıçaklayıp kaçtığını, bir tartışma olmadığını bildirdiği belirlenmiştir. Dosyada mevcut evrak örneklerine göre; 25.01.2016 tarihinde, içerisinde sanık, katılan ve 2 kişinin daha bulunduğu araçta yapılan aramada, uyuşturucu madde ele geçirildiği, katılanın ilk yakalama sırasında uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü, akabinde ise araçta bulunanların tamamı ile birlikte içmek için uyuşturucuyu hep birlikte satın aldıklarını bildirdiği, sanık ve diğer 2 kişinin suçlamayı inkar ettikleri, soruşturma sonunda 22.02.2016 tarihinde sanık hakkında takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Sanık ile katılan arasında bir anlaşmazlık bulunduğunun sabit olduğu, ancak, tarafların her ikisinin de anlaşmazlık veya husumet sebebini açıkça bildirmedikleri, sanığın uyuşturucu konusundaki savunmasının doğru olduğu, aradan 2 yıla yakın bir süre geçmiş ise de tarafların uzun bir süredir karşılaşmadıkları, sanığın katılan ile karşılaştığında alkollü olmasının da verdiği etkiyle eski anlaşmazlığın aklına gelmesi nedeniyle eylemi gerçekleştirdiğinin düşünüldüğü, sanığın katılanın kendisine küfür ettiği, bıçak çekeceği kanısına kapıldığı, boğuştukları yönündeki aşamalarda çelişki içeren savunma ve beyanlarının suçtan ve cezadan kurtulmak maksatlı olup itibar edilmediği, ancak, aralarında husumet olduğu konusundaki beyanları yukarıda açıklanan evrak içeriğine uyum göstermesi, sanık hakkında soruşturma yapılsa da dava açılmaması, hürriyetinin kısıtlanmaması, aradan 2 yıla yakın bir süre de geçmesi dikkate alındığında sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca sanığın duruşmadaki olumlu tutum ve tavrı, cezanın geleceği üzerindeki etkisi de gözetilerek lehine takdiri indirim sebebi olan 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının tatbik edilmesi gerektiğine karar verildiği belirlenmiştir.

    IV. GEREKÇE
    A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
    Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevil yolu ile ikrar etmesi, katılan beyanları, tanık Ş.Ç.'nin anlatımları ile sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak tanzim olunan adlî muayene raporları karşısında sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    B. Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebebi Yönünden
    Sanık ile katılan arasında, olay tarihinden yaklaşık iki yıl önce, katılanın gerçeğe aykırı beyanlarda bulunması nedeniyle sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma eylemi nedeniyle soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde sanık hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, taraflar arasında bu nedenle bir husumetin bulunduğu, olay günü karşılaştıklarına sanığın ele geçirilemeyen bıçakla katılanı sol göğüs bölgesinden tek bıçak darbesi ile yaraladığı, akabinde olay yerinden kaçtığı, katılanın, tanık Ş.Ç.'nin dükkânına gittiği ve tanık tarafından katılanın göğsüne peçete ile pansuman yapılarak olay yerine ambulansın çağrıldığı, katılanın bu şekilde hastaneye intikal ettiği, operasyona alındığı ve hakkında tanzim olunan adlî muayene raporları içeriklerine göre; perikardın açıldığı, ileri derecede yapışık olduğu, perikarddan hemorajik mayi boşaltıldığı, perikardın açılarak kalbin incelendiği, LAD orta segment [kalbin atardamarı] bölgesinde ventrikül içine kadar uzanan defekt bulunduğu, plejitli dikiş ile primer onarılarak kanama kontrolünün sağlandığı, LAD akımının devamlılığı için yaralanmanın distaline sağ VSM greft hazırlanarak AO-LAD safen by-pass yapıldığı, sol torokstan 1500 cc hematom+kan boşaltıldığının anlaşıldığı, sanığın gerçekleştirdiği eylem neticesinde olay yerinden kaçtığı, katılanın kendi imkanları ile tanık Ş.Ç.'nin dükkânına giderek oradan götürüldüğü hastanede operasyona alındığı, tıbbî müdahale sonrası kurtarılmış olduğu anlaşılmakla, sanığın olaya bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu gözetilerek sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 81 inci maddesinin birinci fıkrası ve 35 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği hüküm kurulması gerekirken sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğunun kabulü ile suç vasfının hatalı belirlenmesi neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

    V. KARAR
    Gerekçe başlığı altında (B) bölümünde açıklanan nedenle Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.06.2019 tarihli ve 2018/2922 Esas, 2019/1780 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
    Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    30.05.2022 tarihinde karar verildi.




    Hemen Ara