Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5646 Esas 2022/4099 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5646
Karar No: 2022/4099
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5646 Esas 2022/4099 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5646 E.  ,  2022/4099 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Basit yaralama ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'in, 6136 sayılı Kanun'un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 29, 31/3, (2 kez) 62/1 (2 kez) ve 52/2. (2 kez) maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis, 260,00 Türk lirası adli para ve 1.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Kazan Sulh Ceza Mahkemesinin 17.04.2013 tarihli ve 2008/94 Esas, 2013/87 sayılı kararının 07.05.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 09.01.2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine hükmün açıklanması ile 6136 sayılı Kanun'un 15/1, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 29, 31/3, (2 kez) 62/1, (2 kez) 50/3 ve 52/2. (2 kez) maddeleri uyarınca 2.600,00 ve 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2019 tarihli ve 2019/118 Esas, 2019/603 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 16.03.2022 tarihli ve 2021/12759 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2022 tarihli ve 2022/43503 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    1)Basit yaralama suçuna ilişkin yapılan incelemede:
    Dosya kapsamına göre, Kazan Sulh Ceza Mahkemesince 30.06.2010 tarihli celsede taraflar arasında uzlaşma işlemlerini yürütmek üzere avukat tayini amacıyla Kazan Baro Temsilciliğine yazı yazılmasını müteakip, anılan Baro Temsilciliği tarafından 05.07.2010 tarihli yazı ile Avukat Berrin Tatar uzlaştırmacı olarak görevlendirildiği halde, aynı Mahkemece 09.05.2012 tarihli ara karar ile uzlaştırma hususundaki ara karardan vazgeçilmesine karar verilerek uzlaştırma işlemleri tamamlanmamış ise de suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde yer alan basit yaralama suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
    Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle de anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince de uzlaşmaya tabi olduğu, somut olayda ise suça sürüklenen çocuğa ve katılana soruşturma veya kovuşturma evresinde usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmadığı anlaşılmakla, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2)6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan yapılan incelemede:
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99. maddesinde yer alan “Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar.” şeklindeki düzenleme ile 5237 sayılı Kanun'da para cezalarının içtimasının düzenlenmediği gibi doğrudan verilen adli para cezası ve hapisten çevrilen para cezalarının da farklı infaz rejimlerine tabi oldukları nazara alındığında, 6136 sayılı Kanun'un 15/1 ile 5237 sayılı Kanun'un 31/3, 62/1 ve 50/3. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 100 gün karşılığı adli para cezası ile doğrudan verilen 13 gün karşılığı adli para cezasının, günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrilmeleri sonucu, 2.000,00 Türk lirası ve 260,00 Türk lirası adli para cezası olarak ayrı ayrı tayin edilmeleri gerekirken, gün karşılığı belirlenen adli para cezaları toplanmak suretiyle sonuç olarak bulunan 113 gün karşılığı adli para cezasının, hesap hatası da yapılmak suretiyle 2.600,00 Türk Lirası adli para cezası olarak tayin edilerek infazda tereddüte neden olacak şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında fazla cezaya hükmedilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçları 25.04.2008 tarihinde işlediği, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 27.04.2013 tarihinde verilip 07.05.2013 tarihinde kesinleştiği, suça sürüklenen çocuğun 09.01.2016 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımının 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi gereğince 07.05.2013 ila 09.01.2016 tarihleri arasında 2 yıl 8 ay 2 gün süre ile durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 09.01.2016 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 27.12.2018 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık kesintili dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesi gerekmesi hususunun da kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine, 30.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.























    Hemen Ara