Esas No: 2014/6902
Karar No: 2014/14492
Karar Tarihi: 18.12.2014
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/6902 Esas 2014/14492 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, diğer sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,
HÜKÜM : Sanık ..."un beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, diğer sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine,
Mahalli mahkemece verilen hükümlerin sanıklar müdafileri ve O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi ayrıca temyiz incelemesinin sanık ... müdafii tarafından duruşmalı olarak yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 10.12.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık ... müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ..... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ....huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 24.12.2014 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiilerinin temyizlerinin incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizlerine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen ve oyçokluğu ile verilen 08.06.2011 tarihli raporun, "Ruh sağlığını etkileyecek mahiyet ve derecede anksiyeteli uyum bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği; tespit edilen bu etkilenmenin iddia edildiği gibi bir cinsel saldırıya bağlı olabileceği gibi cinsel saldırı olmaksızın başka olay ve/veya olaylara bağlı olarak gelişen psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da olabileceği bunlar arasında kurulumuzca ayrım yapılamadığı, adli tahkikat sonucu mahkemenizce cinsel saldırının gerçekleştiğinin sübutu ve kabulü halinde ruh sağlığındaki mevcut etkilenmenin cinsel saldırıya bağlı olarak geliştiğinin kabulünün uygun olacağı oy çokluğu ile mütalaa olunur" şeklinde mütalaa içerdiği, çocuk ve ergen psikiyatrı uzmanının ise mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel saldırıya bağlı olduğunu belirterek muhalif kaldığının anlaşıldığı, ihtisas kurulunun raporunun oybirliği ile karara bağlanamamış olması ve kapsamı itibariyle kanaat verici nitelikte bulunmaması nazara alınıp Adli Tıp Kurumu Kanununun 15/1-a, b madde ve bentleri hükmü uyarınca, Adli Tıp Genel Kurulundan görüş alınarak sonucuna göre, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurenin ruh sağlığının bozulmasına neden olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre ise;
"5237 sayılı TCK.nın;
61/1. maddesine göre, temel cezanın belirlenmesi,
61/2. maddesine göre, suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırımın birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılması,
61/3. maddesine göre, maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaması,
61/4. maddesine göre, suçun temel şekline göre daha ağır veya daha az cezalandırılmasını gerektiren nitelikli hallerin uygulanması ancak bir çok nitelikli haller varsa, cezanın artırılmasını veya azaltılmasını gerektiren neden bir olayda birleşmişse, temel cezada önce artırım sonra indirimin yapılması,
Cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren aynı fıkra kapsamındaki birden fazla nitelikli halin bir arada gerçekleştiği hallerde (seçimlik nitelikli haller) ise temel cezanın en ağır cezayı gerektiren nitelikli unsura göre belirlenmesi,
61/5. maddesine göre, daha sonra, sonuç cezanın bu aşamaya kadar belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepere ilişkin hükümlerin uygulanması,
62/2. maddesine göre takdiri indirim nedenleri uygulanması, suretiyle sonuç cezanın belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, çocuğun cinsel istismarı suçu bakımından, 5237 sayılı TCK.nın 103/1 veya 103/2, 103/3, 103/4, 35/2, 103/6, 39/1,43/1, 31, 33, 32 ve 62. maddelerinin uygulanması suretiyle yapılması gerekmektedir..
Dosya kapsamına göre, onsekiz yaşını doldurmayan sanığın, onsekiz yaşını doldurmayan mağdurenin vücuduna organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli hali olan 5237 sayılı TCK.nın 103/2. maddesindeki suçunu, suçun sonucunda mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulmuş olması ve netice sebebiyle ağırlaşmış hali olan aynı Kanunun 103/6. maddesinin ihlâl edilmesi karşısında, 5237 sayılı TCK.nın 61/5. maddesindeki sıralamaya uygun olarak, aynı Kanunun 31/3. maddesinin 103/2 ve 103/6. maddelerinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
18.12.2014 tarihinde verilen işbu karar 24.12.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.