19. Hukuk Dairesi 2014/12476 E. , 2014/16773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2012/111-2013/237
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı bakiye alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Oltu İcra Dairesi"nin takipte yetkili olduğu, davalı tarafın ödeme definde bulunduğu, ancak belirtilen 16.000,00 TL"nin icra takibinde belirtilen meblağın çok üzerinde olduğu, ayrıca ne için ödendiğine ilişkin bir açıklama bulunmadığı, ödemeyi ispat etmesi gereken tarafın davalı taraf olduğu ve ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, Oltu İcra Dairesi"nin 2012/168 esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin 1.910,03 TL yönünden devamına, asıl alacak miktarının %20"si olan 360,00 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Taraflar arasında ticari bir ilişkinin kurulduğunun her iki tarafın da kabulünde olmasına göre, davalı vekilinin yetkiye yönelik temyiz itirazının TBK m. 89/f.I-1 (BK m. 73/f.I-1) uyarınca reddi gerekmiştir.
(2) Davacı, bir adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlatmıştır. İcra takibine konu fatura, kapalı fatura olarak düzenlenmiş olup, bu husus fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiğinden, fatura bedelinin ödenmediğini ispat yükü davacıdadır. Mahkemece bu husus gözetilmeden, takip konusu fatura bedelinin ödendiğini davalı tarafın ispat edemediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
(3) Kabule göre ise, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yargılama giderleri ve harç konusunda bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yetkiye yönelik temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bendde belirtilen nedenlerle davalı yararına, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11
.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.