Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12969 Esas 2022/12754 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişilikleri araç olarak kullanarak dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, mahkemenin hükmün tefhim olunduğu oturuma getirilmeyen veya SEGBİS yoluyla katılımı sağlanmayan sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına karar vermesi, yargılama sürecinde hatalı bir davranıştır. Bu nedenle, kararın bu kısmı bozulmuştur ve yeniden yargılama yapılmayacaktır. Ayrıca, mahkeme tekerrüre esas alınması gereken bir hükümlülüğü atlamış ve ceza miktarında yanlış bir hesaplama yapmıştır. Bu nedenle, sanığın mahkumiyet hükümleri düzeltilerek onanmıştır. Kararda TCK'nin 58/6-7. maddeleri, CMUK'nin 321, 322 ve 326/son maddeleri ile 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi geçmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.06.2013 tarihli ilamına atıfta bulunularak, tekerrüre esas alınması gereken hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği belirtilmiştir. TCK'nin 157/1, 62/1 ve 58/6. maddeleri uyarınca sanık hakkında 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası verilmiştir.

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişilikleri araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ... hakkında " Kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve "Resmi belgede sahtecilik" suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyizin incelenmesinde;
Bozma kararına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarih ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerekeceğinden, adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır bir cezayı içeren Konya ( 3.) Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/126 Esas 2008/174 Karar sayılı ilamıyla hükmolunan 5 yıl hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2006 tarihli, 2005/133 Esas 2006/792 Karar sayılı 3 yıl hapis 1500 TL adli para cezasına ilişkin hükmün esas alınması,
2- Kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan, Yargıtay 23.(Kapatılan) Ceza Dairesinin 30.09.2015 tarihli, 2015/10109 Esas ve 2015/4468 Karar sayılı bozma ilamından önceki Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.12.2012 tarihli, 2010/573 Esas ve 2012/1437 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünde sanık hakkında TCK’nin 157/1, 62/1, 58/6. maddeleri uygulanarak 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, bu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi sonucu kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün kazanılmış hak olacağı gözetilmeden 2 yıl 6 ay hapis ve 2.000 adli para cezasına hükmolunarak CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; Kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan hüküm fıkrasına “5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin; kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hüküm fıkrasından TCK'nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine ''Sanığın, Konya ( 3.) Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/126 Esas 2008/174 Karar sayılı 5 yıl hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK’nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK'nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
3- Sanık ... hakkında "Resmi belgede sahtecilik" ve " Kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyizin incelenmesinde;
Mahkemenin yargı çevresi içinde, başka suçtan Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan, duruşmadan vareste tutulma talebi de bulunmayan sanığın hükmün tefhim olunduğu oturuma getirtilmesi veya SEGBİS yolu ile katılımı sağlanmadan yokluğunda mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.