Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17816 Esas 2022/8215 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 26/12/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 13/02/2015 tarihli ve 2014/16654 soruşturma, 2015/552 esas, 2015/449 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 15/05/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3- İncelemeye konu suçun işlenmesinden önce;
a-) Sanığın 16/07/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2014 tarihli ve 2014/9564 soruşturma, 2014/135 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği,
b-)Yükümlülüklerine uymaması nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2015 tarihli ve 2015/324 soruşturma, 2015/123 esas, 2015/88 sayılı iddianamesi ile, sanığın cezalandırılması istemiyle Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Yine;
a-)Sanığın 23/04/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Düzce Cumhuriyet Başsvcılığının 28/11/2014 tarihli ve 2014/5204 soruşturma, 2014/134 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen
yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği,
b-)Yükümlülüklerine uymaması nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 13/01/2015 tarihli ve 2015/344 soruşturma, 2015/166 esas, 2015/127 sayılı iddianamesi ile sanığın TCK’nın 191/4-a delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/11/2014 tarihli ve 2014/9564 soruşturma, 2014/135 sayılı kararı müteakip, denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde kullandığından bahisle sanık hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 karar sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar şüpheliye tebliğ edilmediği gibi anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 26/12/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 13/02/2015 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanığın daha önceden 16/07/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2014 tarihli ve 2014/9564 soruşturma, 2014/135 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli
serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına kesin olarak karar verildiği, yükümlülüklerine uygun davranmaması nedeniyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 09/01/2015 tarihli iddianame ile Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yine, sanığın 23/04/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Düzce Cumhuriyet Başsvcılığının 28/11/2014 tarihli ve 2014/5204 soruşturma, 2014/134 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği, yükümlülüklerine uymaması nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 13/01/2015 tarihli ve 2015/344 soruşturma, 2015/166 esas, 2015/127 sayılı iddianamesi ile, sanığın TCK’nın 191/4-a delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararların kesin olarak verildiği, şüpheliye karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, kararların kesinleşmemesi nedeniyle TCK’nın 191/6.maddesindeki düzenleme uyarınca doğrudan kamu davası açılması koşullarının da oluşmadığı,
Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesince her ne kadar sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; sanık hakkında daha önce verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesince durma kararı verilerek kamu davasının ertelenmesine dair kararın sanığa usulüne uygun şekilde tebliği ile infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği, yine Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına konu dosyada verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesin olarak verildiği, Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesince durma kararı verilerek kamu davasının ertelenmesine dair kararın sanığa usulüne uygun şekilde tebliği ile infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği, incelemeye konu Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasındaki suç tarihinin 26/12/2014 olduğu ve Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinde ve Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış olan davalar dayanak alınarak inceleme konusu davanın
TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca doğrudan açılmış olduğu dikkate alındığında, Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesi ve Düzce 3.Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında verilecek kararların, inceleme konusu davayı doğrudan etkileyeceği ve sanığın hukuki durumunun önceki davalarda verilen kararlara gore değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/12 esas sayılı davasının ve Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/28 esas sayılı davasının akıbetinin araştırılması, dosyaların getirtilerek incelenmesi, sanığın 26/12/2014 tarihli eyleminin, TCK’nın 191/4. maddesi kapsamında erteleme kararının ihlali olup olmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra delillerin tartışılması ve sanığın hukuki durumunun buna gore değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından; mahkemece eksik araştırma ile mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksik araştırma ile mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde olduğundan, Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/04/2015 tarihli ve 2015/112 esas, 2015/130 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.