19. Hukuk Dairesi 2014/12426 E. , 2014/16556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2012/38-2013/593
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı S.. G.. ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu bonoda müvekkillerinden S.. G.."in keşideci, M.. G.."in de kefil olduğunu, bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığı gibi müvekkilleri ile davalı lehtar arasında herhangi bir ticari yada hukuki ilişkinin bulunmadığını ileri sürerek bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kambiyo senetlerinden olan bononun illetten mücerret olduğunu, davacıların iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan Adli Tıp Raporu doğrultusunda, dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacı S.. G.."e ait olduğu, davacı M.. G.. adına atfen atılan kefil imzanın ise davacının eli ürünü olmadığı, davalı yanca davacı M.. G.. hakkında takip yapılmadığından davacı M.. G.. lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmediği gerekçeleriyle davacı M.. G.. tarafından açılan davanın kabulüne davacının icra takibinden dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, davacı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına, davacı S.. G.. tarafından açılan davanın reddine, davalı alacaklı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı S.. G.. ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı S.. G.. vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İİK.nun 72.maddesi hükmü uyarınca menfi tesbit davasında borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi için alacaklının davayı kazanması yeterli olmayıp, ayrıca ihtiyati tedbir kararı dolayısıyla alacağını geç tahsil etmesi gerekir. Somut olayda davalı aleyhine infaz edilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından davalı yönünden alacağın tahsilinin geciktirilmesinden söz edilemez. Açıklanan nedenlerle davacı S.. G.. aleyhine %20 tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3- Davalı vekilinin temyizi yönünden;
Davalı, bonoya dayalı olarak davacı S.. G.. hakkında icra takibine girişmiş, diğer davacı M.. G.. hakkında icra takibinde bulunmamıştır. Dava konusu bonodaki imzanın davacı M.. G.."e ait olmadığının belirlenmesine göre, mahkemece bu davacı yönünden bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti şeklinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı S.. G.. vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı S.. G.. yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.