Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/8534 Esas 2022/8414 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8534
Karar No: 2022/8414
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/8534 Esas 2022/8414 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/8534 E.  ,  2022/8414 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : TRABZON 5. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesince 25/02/2011 tarih, 2010/663 esas ve 2011/190 sayılı kararı ile sanık TCK'nın 191/2. maddesi gereğince hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklerine uygun davranmadığı gerekçesiyle Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 15/03/2012 tarih, 2012/6 esas ve 2012/297 sayılı kararı ile TCK'nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 08/06/2016 tarih, 2015/14899 esas ve 2016/5870 sayılı kararı ile 15/03/2012 tarihli kararın bozulmasına karar verildiği, Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesince 20/12/2016 tarih 2016/1065 esas ve 2016/1436 sayılı karar ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına direnildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2022 tarih, 2020/20-15 esas ve 2022/158 sayılı kararı ile Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2016 tarihli direnme kararının eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğundan, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli ve 173 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 02.09.2020 tarihinden geçerli olarak kapatılmasına ve tüm işlerin Yargıtay 10. Ceza Dairesine devredilmesine karar verildiğinden, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede,
    1- Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş,
    hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasa'ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması ve hükümden sonra 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    3- Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 27.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




















    Hemen Ara