Esas No: 2019/5491
Karar No: 2022/13426
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5491 Esas 2022/13426 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/5491 E. , 2022/13426 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Sanıklar ... ile ...'ın yetkilisi oldukları şirkete ait 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait defter ve belgelerin Vergi Denetim Kurulu Anadolu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından yapılan incelemesinde; mükellef kurumun aktifine kayıtlı hiçbir taşıt olmadığı, işçi çalıştırdığına dair beyanın bulunmadığı, fatura aldığı ve fatura düzenlediği firmaların tamamına yakın hakkında sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma yönünde olumsuz tespitin olduğu, mükellef kurumun sattığını bildirdiği emtia veya hizmet tutarının alışlarına göre gerçekle örtüşmeyecek derecede fazla olduğu, mükellef kurumun fatura düzenlediği iki firma ile yapılan karşıt incelemede mükellef kurum hakkında olumsuz durumun mevcut olduğu, mükellef kurumun gerçek bir ticaret faaliyeti olmaksızın münhasıran sahte belge düzenleme amacı ile mükellefe tesis ettirildiğinin anlaşıldığı, şirketin muhasebecisi olan sanık ...'in ise sahte fatura düzenlediğini bilmesine rağmen şirkete ait beyannameleri internet yolu ile vergi dairesine göndererek ve sahte belge düzenleme fiilinden maddi menfaat temin etmeksizin 2010, 2011 ve 2012 yıllarında eylemlere iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ...'ın savunmasında 2010 yılında muhasebeci ...'a iş için başvurduğunu, kendisinden sigorta için bir takım belgeler istendiğini, bunları tamamlayıp verdiğini, ancak şirketin kurmadığını ve sigortasının da başlamadığını öğrenince notere gidip istifa belgesi düzenlediğini, fatura düzenlemediğini, haberi olmadan şirket yetkilisi yapıldığını beyan etmesi, sanık ...'in savunmasında mali müşavir olduğunu, diğer sanıkların yetkilisi olduğu ... Petrol Ürünleri Ltd. Şirketi'nin kuruluşunu kendisinin yaptığını, daha sonra da kendisine gönderilen muhasebe bilgileri doğrultusunda beyannamelerini düzenlediğini, bu şirketin gerçek ticari faaliyeti olup olmadığını bilemeyeceğini çünkü çok sayıda bu şekilde mükellefinin olduğunu, onların iş yerlerinde çalışmadığını, büroya getirilen bilgi ve belgeler doğrultusunda beyannameleri ve diğer muhasebe evraklarını tanzim edip ilgili kurumlara göndermekle yükümlü olduğunu, bunun dışında başka bir ilgi ve bilgisinin olmadığını beyan etmesi, sanık ...'ın ise eskiden sokakta yaşadığını, ... tren garında tanıştığı ... isimli bir ağabeyinin zaman zaman kendisine yardımcı olduğunu, bir gün kendisini alarak Altunizade de bir noter'e götürdüğünü, bir şirket kurulacağını söylediğini, kendisinden de imza atmasını istediğini, "bu şirket çalışacak sende bir şeyler kazanırsın" dediğini, bu şekilde üzerine bir şirket kurulduğunu bildiğini ancak bu şirketin ne iş yaptığını ne alıp sattığını bilmediğini, ... isimli şahsın açık kimlik bilgilerini de bilmediğini, diğer sanıkları tanımadığını, şuan bir kahvehanede çalıştığını, o yıllardan beri ... ile de görüşmediğini, onu bir daha hiç görmediğini savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Faturaları kullanan mükelleflerden ya da bağlı bulundukları vergi dairelerinden temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, sanık ... yönünden ayrıca adı geçen şirket yetkilisi olarak kiminle sözleşme yaptığının, savunmasında belirttiği şekilde kendisine faturaları getiren kişinin kim olduğunun sorulması, beyan etmesi halinde ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya adı bildirilmesi halinde bu kişiye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve ismi bildirilen kişiye de ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucunda beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
3)Kabule göre;
a)5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
b)Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun'un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ...'ın ve sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.