Esas No: 2014/11774
Karar No: 2014/16183
Karar Tarihi: 13.11.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11774 Esas 2014/16183 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ... . arasında muhtelif tarihlerde imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine bağlı olarak adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, davalılar ... ve ..."in bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, diğer davalıların ise 10.06.2011 tarihli borç tasfiye protokolünü müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak taahhütte bulunduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığından borçlular hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/20910 esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip yolu ile icra takibine geçildiğini, davalıların haksız ve dayanaksız itirazı ile takibin durdurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kredinin süresinde ödendiğini, takibin kötü niyetli olduğunu, istemin fahiş olup protokolde imzası bulunan davalıların ancak bu sözleşmeye dayalı borçlara ilişkin olarak sorumlu tutulabileceklerini, ihtarnamelerin geçerli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı banka tarafından, davalı ... ile imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında adı geçene kredi hesabı açıldığı ve kredi kullandırıldığı, davalılar ... ve ..."in bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından, kefalet limiti kapsamında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile borçtan sorumlu tutulmaları gerektiği, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasındaki 10.06.2011 tarihli borç tasfiye protokolü ile toplam alacağın 2.482.400,00 TL olarak belirlendiği ve 17 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığı, ... ve ... dışındaki diğer davalıların bu protokolü borçlu sıfatı ile imzalamaları nedeniyle belirlenen limit kapsamında borçtan sorumlu tutulmaları gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine protokolün geçersiz kaldığı, protokolün 8. maddesine göre keşide edilen ihtarname uyarınca davalıların temerrüt tarihlerinin belirlendiği ve buna göre yapılan hesaplama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere İst.2. İcra Müd.’nün 2011/20910 esas sayılı takip dosyasında davalılar .... ve ..."in itirazlarının toplam 2.011.540,97 TL için
iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı olan 1.573.165,84 TL"sına takip tarihinden itibaren yıllık %24,66 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, aynı takip dosyasında davalılar H...."nin itirazlarının toplam 1.578.254,49 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı olan 1.570.455,95 TL"sına takip tarihinden itibaren yıllık %24,66 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davalı ... ....tirazının toplam 1.574.912,26 TL için iptaline ve asıl alacak tutarı olan 1.570.455,95 TL"sına takip tarihinden itibaren yıllık %24,66 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davadan sonra yapılan toplam 137.680,80 TL tutarındaki ödemenin nihai infaz aşamasında icra müdürlüğün"ce dikkate alınmasına, davalılar ... ve ..."in tamamından, davalılar....nin 631.301,79 TL’sından, davalı ... ....Ş"nin 629.964,90 TL’sından sorumlu tutulmak üzere ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı yararına davalıların %40 oranında (804.616,38 -TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada reddedilen miktar açısından davalılar ...., ... ve .... lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin hesaplanmasında hata yapılmış ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 30.707,78 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ..."e verilmesine,” bölümünün çıkarılarak, yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.829,75 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ve ..."e verilmesine,” sözcük ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.