Esas No: 2018/5142
Karar No: 2022/13623
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5142 Esas 2022/13623 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/5142 E. , 2022/13623 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür Bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında birleşen Antalya 16.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/431 Esas sayılı dosyasında karşılıksız yararlanma suçundan açılan kamu davası hakkında zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)Mühür bozma suçunun oluşabilmesi için öncelikle usulüne uygun biçimde icra edilmiş mühürleme işleminin bulunması gerektiği cihetle, birleşen Antalya 16.Asliye Ceza Mahkemesince mühürleme işlemi olarak kabul edilen 22.07.2009 tarihli tutanağın hangi adrese ait olduğunun anlaşılamadığı gözetildiğinde, dosyada usulüne uygun mühürleme tutanağı bulunmadığı gibi, 03.10.2011 tarihi ile 01.11.2011 tarihleri arasında sayacın Tedaş görevlileri tarafından normal şekilde okumalarının yapılmış olması, nedenle bu tarihler arasında sayacın mühürlü olmadığı, endeksin niçin geriye yürüdüğü yönünde bir tespit bulunmasa da, mühürlü olmayan sayacın endeksinin geriye yürütülmüş olmasının karşılıksız yararlanma suçu kapsamında değerlendirilebilecek bir eylem olduğu, bu eylemin mühür bozma suçu kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığı halde, bu eylemin de mühür bozma suçu kapsamında değerlendirilmesi suretiyle sanığın cezasında TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca artırımı yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2)Mahkemece tekerrüre esas alınan ve temyiz edilmeden 10.09.2009 tarihinde kesinleşen, Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11.06.2009 tarihli, 2005/2504 Esas ve 2009/625 Karar sayılı ilamının konusunun, "defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme" suçundan 213 sayılı Yasanın 359/a-2,647 sayılı Yasanın 6.maddeleri uyarınca verilen erteli hapis cezasına yönelik olduğu, söz konusu suçun hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişikliğe uğradığı gibi, ilamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmama gerekçesi olarak ise, vergi cezalarının ödenememesinin gösterildiği anlaşılmış ise de; defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunda, suçtan kaynaklanan somut bir zarar bulunmayacağı, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmama gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın “defter,kayıt ve belgeleri ibraz etmemek” suçundan dolayı adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan ilama ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek,bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp, tekerrüre esas alınan hüküm ile ilgili kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağı mahkemesinden sorulup, neticesine göre tekerrüre esas olup olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince aleyhe temyiz olmadığından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.