Esas No: 2022/4244
Karar No: 2022/4912
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4244 Esas 2022/4912 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4244 E. , 2022/4912 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/53 E., 2021/449 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.02.2016 tarihli ve 2015/434 Esas, 2016/158 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında her iki katılana karşı ayrı ayrı kasten yaralama suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca ayrı ayrı 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.02.2016 tarihli ve 2015/434 Esas, 2016/158 Karar sayılı kararının, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 19.11.2020 tarihli ve 2020/3047 Esas, 2020/16833 Karar sayılı ilâmıyla;
"a)Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas alınan, ... 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2014 tarihli, 2014/377 Esas ve 2014/810 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen “Mala Zarar Verme” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu suçun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, tekerrüre esas alınan hükümde uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı mahkemesinden araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı ipta kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,"
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2021 tarihli ve 2021/53 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında;
a) Katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b) Katılan ...'ye karşı kasten yaralama suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
1. Sanık hakkında beraat kararları verilmesi gerektiğine,
2. Vesaire,İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanların evli oldukları ve komşuları olan sanıkla aralarında görülmekte olan bir dava sebebiyle husumetlerinin bulunduğu, olay günü sanığın evine gittiği sırada katılanların iş yerlerinin önünden geçtiği, bunu gören katılan ...'in aniden sanığın önüne çıktığı, aralarında itişme yaşandığı, bu sırada katılan ...'nin de olay yerine geldiği, sanık ile katılan ... arasında karşılıklı hakaret sözcüklerinin sarf edildiği, sanığın, her iki katılana da eli ile vurarak her ikisini de basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir ölçüde yaraladığı, katılan ...'in de sanığa eli ile vurarak burun kemiğinde hafif (1) derecede kırık oluşmasına neden olduğu, sanığın her iki katılana yönelik eylemlerinin uzlaşma hükümleri kapsamında olduğu ancak soruşturma aşamasında usûlüne uygun şekilde öne sürülen uzlaşma teklifinin sanık tarafından kabul edilmemesi nedeniyle taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı, katılan ... hakkında sanığa karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama suçundan neticeten hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasının, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay ilâmı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği anlaşılmıştır.
3.Katılanların aşamalardaki anlatımları gerek kendi içlerinde gerekse birbirleri arasında uyumludur.
4. Sanığın eylemleri neticesinde;
a) Katılan ...'te meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adlî Tıp Uzmanı tarafından tanzim olunan, 06.03.2015 tarihli; “Sol kulak kepçesinde ekimoz, ödem, sol yanakta 2 adet 6-8 cm.'lik cilt sıyrığı, sol kulak arkasında 1 adet 3 cm.'lik cilt sıyrığı, burun sol yanda ekimoz ve ödem, sağ dizde, sol dirsekte, sağ hemitoraksta kızarıklık ve hassasiyet, basit bir tıbbî müdahale ile giderilir.”,
b) Katılan ...'de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim olunan, 05.03.2015 tarihli; “Boyun bölgesinde yaygın kızarıklık, göğüs sol tarafta yaygın kızarıklık, basit bir tıbbî müdahale ile giderilir.”
Görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.
5. Sanığın güncel adlî sicil kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.
6. Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan, ... 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.09.2014 tarihli ve 2014/377 Esas, 2014/810 Karar sayılı ilâmına konu mala zarar verme suçu yönünden taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamaması nedeniyle sanık hakkındaki hükümde uyarlama yapılmasına yer olmadığına dair 04.03.2021 tarihli ek karar Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında beraat kararları verilmesi gerektiği yönünden; katılanların her aşamadaki istikrarlı ve gerek kendi içlerinde gerekse birbirleri arasında uyumlu anlatımları, katılanlar hakkında tanzim olunan adlî muayene raporları karşısında sanığın eylemlerinin sübuta erdiğinin kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Vesaire yönünden;
a) Sanık hakkında katılan ...'e karşı kurulan hükme ilişkin olarak;Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin bu hüküm yönünden yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
b) Sanık hakkında katılan ...'ye karşı kurulan hükme ilişkin olarak;1412 sayılıKanun'un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup bu durumda müdafiinin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinin ikinci fıkrasında da yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır. Mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada sanığa, 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ilk cümlesi gereği yokluğunda karar verileceği ihtarını içeren davetiye tebliğ edildiği, bu surette aleyhine sonuç doğurabilecek hususlarda beyanda bulunma ve kendisini savunma imkânının bertaraf edildiği ve 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer verilen; "Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir." şeklindeki emredici hükmün ihlâli ile sanık hakkında katılan ...'ye karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama suçundan yapılan uygulamanın aleyhe olacak şekilde değiştirildiği anlaşılmakla, hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Katılan ...'ye Karşı Kasten Yaralama Suçundan
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2021 tarihli ve 2021/53 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Katılan ...'ye Karşı Kasten Yaralama Suçundan
Gerekçe bölümünde yer alan (2-b) paragrafında açıklanan nedenle ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2021 tarihli ve 2021/53 Esas, 2021/449 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2022 tarihinde karar verildi.