Esas No: 2019/715
Karar No: 2022/13727
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/715 Esas 2022/13727 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/715 E. , 2022/13727 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belge gizleme
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
A)Sanıklar hakkında “2009,2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde; sanık ...'ın savunmasında ... isimli bir arkadaşının talebi üzerine şirket ortağı olmayı kabul ettiğini ve notere giderek imza attığını, bu şirkette çalışmadığını ve atılı suçları işlemediğini beyan ettiği, sanık ...'ın savunmasında ... isimli arkadaşının teklifi ile şirketin adına kurulduğunu ancak şirketin ne iş yaptığını bilmediğini, fatura düzenlemediğini beyan ettiği ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada sanıklar hakkında yetkilisi oldukları ... Nakliye Metal İnş. Malz. Nakliyet ve Kimya San. Tic. Lmt. Şirketiyle ilgili olarak, aynı şuçlar ve suç tarihlerini kapsayacak şekilde Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi'ne açılan kamu davasında 2011/377 Esas ve 2016/17 Karar sayılı dosyası ile beraat ve mahkumiyet kararları verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi ve mükerrer yargılamanın önlenmesi ve zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından;
1)İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/ 377 Esas ve 2016/17 Karar sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi, mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi halde bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılıp dosya içerisine alınması,
2)Dosya içerisinde mevcut fatura asıllarının sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde savunmalarında beyan ettikleri ... ve ... isimli kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
3)İsmi bildirilen kişilerinde faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde sanıklar ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da ismi bildirilen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması,
B-Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belge gizleme suçu ve sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
1-Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.