Esas No: 2021/14413
Karar No: 2022/14205
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/14413 Esas 2022/14205 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/14413 E. , 2022/14205 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1) Katılanlar ..., ..., ..., ... ve ...'a yönelik basit dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın bu katılanlara karşı ... Ltd. Şti. ve İstanbul Denizcilik isimli işletme isimlerini kullandığı ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında adı geçen işletme ve şirketin kayıtlı bulunmadığı anlaşıldığından sanığın bu katılanlara yönelik basit dolandırıcılık eylemleri bakımından hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
2) Katılan ...'ye yönelik basit dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın ... Denizcilik Aracılık ve Danışmanlık Hizmetleri isimli işletmenin yetkilisi olduğu ve gemiye işçi alma vaadiyle gazeteye ilan verdiği, bu durumu öğrenen katılan ...'nin işçi olmak amacı ile irtibat kurarak sanığın iş yerine gittiği, peyderpey bu iş için 4021 TL ödemede bulunduğu, sanığın katılana iş bulmadığı gibi gibi parasını da iade etmediği iddia edilen olayda ; 5237 sayılı TCK'nin 158/1-h maddesinin “Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında” şeklindeki hükmünde şüphelinin tacir sıfatını haiz olması yeterli olup, tacir sıfatının kazanılması bakımından da tüzel kişiliğin bulunmasının şart olmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde yer alan, "(1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır." şeklindeki hükümlere göre gerçek kişilerin tacir olabileceği, nitekim şüphelinin de ticari işletmesini “... Denizcilik Aracılık ve Danışmanlık Hizmetleri ...” ticaret ünvanı altında ticaret siciline 26.07.2011 tarihinde tescil ettirdiği ve bu işletmeyi kendi adına işlettiğinin ticaret sicil müdürlüğünün yazısından ve ekindeki ticaret sicil gazetesinden anlaşılması karşısında, sanığın TCK'nin 158/1-h maddesi uyarınca mahkumiyeti yerine basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,
3)Kabule göre de ;
Sanığın tüm katılanlardan önceden bir miktar belirlemeksizin kısa aralıklarla birden çok kez menfaat sağladığı, eyleminin her bir katılan yönünden 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesinde düzenlenen zincirleme suça temas etmesine rağmen bu hususun göz ardı edilerek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı yönünden aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.