Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/125 Esas 2022/14517 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/125
Karar No: 2022/14517
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/125 Esas 2022/14517 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2020/125 E.  ,  2022/14517 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    1-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarihli, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, "muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 131/3. maddesindeki “Fotoğraf, nüfus ve uluslararası aile cüzdanında bu alan için ayrılmış olan çizgilerin dışına taşmayacak ebatlarda kesilerek yapıştırılır.” ve aynı Yönetmelik’in 130. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır." şeklindeki düzenlemeler karşısında; dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede; fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığı ve fotoğraf kenarlarının düzgün formda olmadığı, fotoğrafın belgeye sonradan yapıştırılmış olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması karşısında; fotoğraf üzerindeki soğuk damga izi bulunmayan nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliği bulunmadığı, TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı ve bu hususun mahkemece gözlemlenip tespit edilmesine rağmen uzmanlık raporuna itibar edilerek sanığın beraati yerine hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2-TCK'nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, hakkında yakalama emri bulunan sanığın, hakkındaki yakalama kararının yerine getirilmesini ve işlem yapılmasını engellemek amacıyla yurda giriş yaparken kendi resminin, mağdur ...'e ait kimlik bilgilerinin olduğu suça konu sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ibraz edilen nüfus cüzdanının sahte olduğundan şüphelenilmesi üzerine sanığın olayı itiraf ederek gerçek kimliğini söylediği olayda, TCK’nin 268. maddesindeki başkasının kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurları itibari ile oluşmadığından sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü tesisi,
    3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara