Esas No: 2020/6114
Karar No: 2022/1919
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6114 Esas 2022/1919 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6114 E. , 2022/1919 K.Özet:
Davacı alacaklı tarafından açılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan dava, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından usul yönünden reddedilmiştir. Bu kararın kesinleşmesinin ardından yetkili icra müdürlüğüne gönderilen dosyadan davalı borçluya ödeme emri gönderilmiştir. Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının esastan görülmesi gerektiği ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi üzerine davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay ise, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüne karar vererek Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuş ve davanın esastan görülmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1, İcra ve İflas Kanunu 68/1
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.10.2019 tarih ve 2018/560 E. - 2019/740 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.06.2020 tarih ve 2020/380 E. - 2020/599 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen kömür satıcılık sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya kömür satılıp teslim edildiğini, davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17651 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemece yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine, icra dosyasının Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22013 Esasına kaydedilerek, bu dosyadan davalı borçluya ödeme emri gönderilmesi üzerine, davalının borca itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan satın alınan kömürlerin sözleşmedeki standartlara uygun çıkmadığını, ayıplı olduğunu, malın davacıya iade edildiğini, davacıya borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın, ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, itirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş geçerli bir takibin varlığının dava şartı olduğu, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17651 Esas sayılı dosyasıyla davalı borçlu hakkında başlatılan ilamsız takibe davalı borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen usulden red kararıyla Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün takip dosyasının geçersiz bir takip halini aldığı, davacının bu durumda yetkili (Ankara İcra Daireleri) icra dairesinde yeni bir takip yaparak, yeni bir ödeme emri düzenlettirmesi gerekirken, usulden redde konu takibin Ankara’ya taşınması suretiyle icra takibine devam edilip, ikinci kez ödeme emri düzenlemek suretiyle takibe geçerlilik kazandıramayacağından davanın geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı alacaklı tarafından Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17651 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazı iptali davasında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.11.2014 tarih, 2010/478 E., 2014/365 K. sayılı kararı ile yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından özel dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının talebi üzerine icra dosyasının Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, davacı taraf Ankara icra dairesinde yeni bir takip talebi vermeden, Ankara 19. İcra Dairesi tarafından borçlu tarafa, iptal edilen takip talebine dayalı yeni bir ödeme emri gönderilmiş olduğundan, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından Bakırköy/İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği ve bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine, işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen usule ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ilamsız icra takibin ortadan kalkması ve geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi, aynı alacağa ilişkin İİK 68/1 maddesi uyarınca ikinci bir ilamsız icra takibi yapma olanağı da yoktur. Yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının görülerek esastan karara bağlanması gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.