Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7213 Esas 2022/1991 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7213
Karar No: 2022/1991
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7213 Esas 2022/1991 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, taşınmaz satımına ilişkin senedin davacı lehine düzenlenmesi ve tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle davalıların icra takibine itirazı üzerine açılmıştır. Bononun kefilinin davalılar olduğu, asıl borçlunun ise öldüğü ve takibin mirasçılarını kapsayamayacağı gerekçesiyle davalıların davanın reddini talep ettiği belirtilir. İlk derece mahkemesi, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ancak davalıların bunu ispatlayacak delil sunmadığını tespit ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Yapılan istinaf başvurusu reddedilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda da kararında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 maddesi: İstinaf başvurusunun esastan reddi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi: Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 372. maddesi: İşlem yapılması için dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi
11. Hukuk Dairesi         2020/7213 E.  ,  2022/1991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.05.2018 tarih ve 2014/609 E- 2018/101 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2019 tarih ve 2018/1621 E- 2019/1481 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların murisinden taşınmaz satın aldığı, zilyetlik teslim edildiği halde tapuda devir yapılmadığı ve teminat olarak dava konusu senedin düzenlenerek davacıya verildiği, satımı yapıldığı iddia edilen taşınmazların davacıya devredilmediği bu nedenle davalı borçlular aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, borçluların takibe itirazı üzerine takibin borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiğini, icra takibine dayanak bonoda borçlu ...'ın davalıların murisi olup davalılardan ...'ın ise kefil sıfatı ile bonoyu imzalamış olduğunu, davalıların haksız olarak icra takibine de itiraz ettiklerini bu nedenlerle kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, takibin dayanağı olan senedin asıl borçlusunun ... olduğunu, senette kefil sıfatıyla ... olduğunu, takipten önce ölmüş bir kişi hakkında icra takibi yapılamayacağını ve yapılan takipte mirasçılarının takibe dahil edilemeyeceğini, bu hali ile yapılan takibin yok hükmünde olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu bonoda, ...'ın keşideci davalı ...'ın kefil, davacının ise lehdar konumunda olduğu,taraflar arasında temel ilişkinin var olduğu, zamanaşımına uğramış senedin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilerek temel ilişkinin tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği, dinlenilen tüm tanık beyanlarının değerlendirilmesinde taraflar arasında taşınmaz satımına ilişkin bir anlaşma olduğu ve senedin tapunun devredilmesini teminat amacıyla verildiği, davacının halen anlaşmaya konu taşınmazları fiilen kullandığı, ancak tapu kayıtlarının incelemesinde taşınmazların davalıların murisi ... tarafından davalı ...'a devredildiği, davalı ...’ın duruşmadaki beyanında senet altındaki imzanın kendisine ve babası ...'a ait olduğunu ikrar ettiği, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğun yazılı deliller ile ispatlayabileceği ancak dosyaya herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı ... vekili istinaf etmiştir.
    İstinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.123,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,16/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara