Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7075 Esas 2022/1989 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7075
Karar No: 2022/1989
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7075 Esas 2022/1989 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir kredi borcu davasında, davacı banka, kefil olan davalılar tarafından yapılan itirazların iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, faiz oranının belirtilmemesi ve faiz oranının tek taraflı olarak yüksek belirlenmesi gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir. Bir diğer davada, davalı, sözleşmede kefil olarak imzasının olmadığını ancak borçlu şirket adına vekaleten imzaladığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, temerrüt faizi ile birlikte toplam 4.348.007,63 TL üzerinden takip devam ettirilmesine hükmetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu reddetmiş, temyiz dilekçesinin süresi içinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı Türkiye Vakıflar Bankası'nın temyiz ilam harçlarının iadesine, bakiye temyiz ilam harcının davalılardan alınmasına karar verilmiştir. HMK'nın 353/b-1, 373/1 maddeleri uygulanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2020/7075 E.  ,  2022/1989 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.03.2018 tarih ve 2010/548 E. - 2018/112 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-yapılmamış sayılmasına dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.06.2020 tarih ve 2018/1665 E. - 2020/578 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davalı şirketin asıl borçlu sıfatıyla, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi borcunun, davalı borçlulara keşide olunan kat ihtarına rağmen ödenmediğini, kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek davalı-borçluların icra takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu icra takip dosyasında asıl alacağa, işlemiş faize, BSMW ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede faiz oranının belirtilmediğini, davacı bankanın faiz oranını tek taraflı olarak fahiş miktarda belirleyerek haklı görülmeyecek bir orana yükselterek borç bildirim ihtarı gönderdiğini bildirerek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, dava dışı asıl borçlu Bozoğlu İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerini davalıların müşterek borçlu- müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kredi asıl borçlusu tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağın ihtarname tarihinden itibaren %39 faiz uygulanmak sureti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davanın davalısı ... vekili, davacının dayanak yaptığı sözleşmede davalının kefil olarak imzası bulunmayıp, imzasını borçlu şirket adına vekaleten/temsilen attığını ancak davacının bilahare davalı isminin yazarak kefil statüsüne sokmak istendiğini, kredi sözleşmesinin kabul edilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile ihtarnamelere itiraz ettiğini, kefil olunan kredi sözleşmesinin sona erdiği için sorumluluğun ortadan kalkacağını, kefillik sözleşmesi sonrasında oluşturulan yeni kredi sözleşmelerine dayalı olarak sorumlu tutulmasının yasal olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının kısmen iptali ile takibin 4.140.082,96 TL işlemiş faiz, 207.004,14 TL %5 BSMV, 921,53 TL noter masrafı olmak üzere toplam 4.348.007,63 TL üzerinden ve itiraz edilmeyerek kesinleşen 84.232.457,04 TL asıl alacağa takip tarihinden işleyecek %39 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, birleşen davanın ise ıslahta gözetilerek davanın kabulü ile 5.000.000,00 TL'nin 16/04/2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek %39 faiz ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, birleşen davada davalı ...'nun istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, istinafa başvuran asıl davada davacı ile davalılar vekilinin, birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, kararı asıl davada davacı ve davalılar vekili, birleşen davayı ise davalı ... vekili ile ... temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmasına göre asıl davada davacı ile davalılar vekilinin, birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Birleşen davada davalı ... tarafından istinaf harçlarının yatırılmaması üzerine muhtıra ile istinaf karar harcının (nispi) 7 günlük kesin süre içerisinde yatırılmasının bildirildiği, muhtıranın davalı ...'na 25/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, muhtırada belirtilen 7 günlük kesin sürenin tebliğ tarihine göre 01/11/2018 tarihinde sona erdiği, davalı ... tarafından verilen kesin süre içerisinde istinaf karar harcının (nispi) yatırılmadığı ve 02/11/2018 tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf mahkemesince 21/11/2018 tarihli ara karar ile adli yardım
    talebinin muhtırada belirtilen kesin süreden sonra yapılmış olması nedeniyle esasa ilişkin inceleme ile birlikte değerlendirilmesine karar verilmiştir. İşbu karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 10.01.2019 tarih ve 2019/1 D.İş sayılı kararında itiraz, istinaf mahkemesince 21/11/2018 tarihli ara karar ile talebin esasa ilişkin inceleme ile birlikte değerlendirilmesine karar verildiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Böylece adli yardım talebinin kabulü ya da reddine ilişkin verilmiş bir karar bulunmamaktadır. İstinaf mahkemesince adli yardım talebinin, esasa ilişkin incelemede değerlendirilmediği halde 21/11/2018 tarihli ara kararı ile adli yardım isteminin reddine karar verildiği belirtilerek yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş adli yardım talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma nedenine göre birleşen davada davalı ...’nun temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı ile davalılar vekilinin, birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz isteminin reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O'ya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden birleşen davada davalı ...'na iadesine, aşağıda yazılı bakiye 222.704,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalılardan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara