Esas No: 2020/20926
Karar No: 2022/9403
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20926 Esas 2022/9403 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/20926 E. , 2022/9403 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 10/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 26/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2015 tarihli ve 2014/13634 soruşturma, 2015/146 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, kararın şüpheliye 15/05/2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, 04/06/2015 tarihinde infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 08/09/2015 tarihli ve 2015/8829 soruşturma, 2015/3048 esas, 2015/2519 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
4- Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 51.maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 05/01/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 09/02/2017 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli ve 2017/76 esas, 2017/386 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiğinin ihbar edilmesi üzerine,
Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı ek kararı ile, hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/04/2015 tarihli ve 2014/13634 soruşturma, 2015/146 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim süresi içerisinde yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın mahkumiyetine, mahkum olduğu hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı ek kararın, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/2360 esas, 2019/7718 karar sayılı ve Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı ilâmları ile benzer diğer ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye usulüne uygun tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, anılan kararın infazına başlanmış olmasının hatta tedbirin infazının tamamlanmasının bir önem arz etmediği,
Somut incelemesi konu olayda, sanık hakkında itiraz hakkı olduğu bildirilmeden kesin olarak verilen Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/04/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesin olarak verildiği ve sanığa tebliğ edilmediği, bu haliyle itiraz hakkı bulunduğu bildirilmeyen sanık hakkında açılan kamu davasında mahkemesince durma kararı verilerek, geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 26/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2015 tarihli ve 2014/13634 soruşturma, 2015/146 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı ek kararın, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 27/04/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, açıklanan nedenlerle erteleme kararının kesinleşmediği anlaşıldığından, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Düzce 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/434 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.