Esas No: 2021/21080
Karar No: 2022/14826
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/21080 Esas 2022/14826 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/21080 E. , 2022/14826 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanıklar ... ve ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan ve tüm sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemde:
1) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve sanık ... hakkında tekerüre esas alınan ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/281 esas ve 2009/877 karar sayılı ilam nedeniyle 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na ilave edilen geçici 16. maddeye göre işlem yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılıp sonucuna göre bu ilam ya da adli sicil kaydındaki diğer ilamlar nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar ... ve ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2) Tüm sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, ayrıca farklı zamanlarda düzenlendikleri tespit edilemeyen çeklerin aynı anda verilmesi karşısında, tebliğnamedeki eksik inceleme ve zincirleme suç nedeniyle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve sanık ... hakkında tekerüre esas alınan ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/281 esas ve 2009/877 karar sayılı ilam nedeniyle 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na ilave edilen geçici 16. maddeye göre işlem yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılıp sonucuna göre bu ilam ya da adli sicil kaydındaki diğer ilamlar nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Sanıklar hakkında adli para cezasına hükmedilmediği halde adli para cezasına hükmedildiğinden bahisle TCK’nın 52/4. maddesine göre taksitlendirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafın çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Tüm sanıklar hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
a) Sanıklar ... Bildik ve ... hakkında, katılan ...'a karşı eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2012 tarih ve 2012/36076 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işledikleri iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı halde, bu suçtan hükümler kurulması suretiyle CMK’nin 225. maddesine aykırı davranılması,
b) Sanık ... hakkında katılan ...'a karşı eylemi nedeniyle, sanık ... hakkında ...’e yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ...'e isnat edilen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı kurulan hükümlerden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.