Esas No: 2021/22978
Karar No: 2022/14860
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22978 Esas 2022/14860 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/22978 E. , 2022/14860 K.Özet:
Sanık, aldığı malzemelerin karşılığında nakit ödeme yapması sonrasında suça konu çek vermiştir. Ancak çek sahte olarak üretilmiştir ve belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bilirkişinin hakim olduğu hususu da dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği, suça konu çekin sahteliği konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1, 61 ve 53. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1) Sanığın katılan ...’tan aldığı malzemeler karşılığında bir miktar nakit ödeme yapması sonrasında suça konu çeki vermesi, katılanın beyanına göre sanık tarafından suça konu çek dışında başka çekler de verilmesi, çeklerin bankaya sunulması ile tamamen sahte olarak üretildiğinin anlaşılması, Yargıtay (kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 2015/6453 Esas ve 2018/4330 Karar sayılı dosyası ile tarafları aynı ve aynı alışverişe konu başka bir çek hakkında karar verilmiş olması karsısında; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun kamu, yine dolandırıcılık suçu yönünden somut olaylarda mağdurun aynı gerçek kişinin olması da nazara alındığında karşısında; Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 2018/4330 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/239 Esas sayılı dosyasının ve varsa aynı alışverişe konu edilen dava konusu edilmiş başka dosyaların da getirtilip dosya arasına alınması suretiyle yapılacak inceleme ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı, belgelerin aynı alışveriş nedeniyle aynı anda verilmesi halinde TCK’nin 61. maddesi kapsamında arttırım yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması, kesinleşen hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarihli, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması,
2) Kabule göre de;
a- Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bilirkişisinin hakim olduğu hususu da dikkate alınarak belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle aldatıcılık niteliğini haiz olup olmadığının tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
b-Suça konu çekin sahteliği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmaması yasaya aykırı,
c-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.