Esas No: 2012/16450
Karar No: 2013/2261
Karar Tarihi: 06.02.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16450 Esas 2013/2261 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalılardan ..."ın, müvekkili şirketin alacaklısı olduğu iki adet takip dosyasının borçlusu olduğunu, davalı-borçluya karşı alınan ihtiyati haciz kararı ile davalının babasından intikal eden taşınmazlardaki hisselerine konulan ihtiyati hacizlerin muvazaalı işlemlerden dolayı ikinci sıraya düştüğünü, zira diğer davalı ..."ün alacaklısı olduğu kambiyo senedine dayanarak davalı ... hakkında muvazaalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkili olan alacaklı şirketten mal kaçırmak kastıyla muvazaalı olarak açılan ve işleme konulan takip dosyasının iptalini, davalı ..."ın diğer davalı ..."e borçlu olmadığının tespitini ve taşınmazlar üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için başlattığı icra takibinin yasal olduğunu, müvekkiline davalı-borçlunun başka borçları da bulunduğunu, müvekkilinin sürekli davalıya kıymetli evrak karşılığında ödünç para verdiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..."a usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği halde davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara katılarak beyanda da bulunmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve dinlenen tanık beyanlarına göre; her ne kadar davacı tarafından muvazaalı olarak ve alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalıların danışıklı olarak alacaklısı ..., borçlusu diğer davalı olduğu icra takibinin başlatıldığı iddia edilmiş ise de muvazaanın ispatlanamadığı ve davalılar arasında herhangi bir akrabalık ilişkisinin de bulunmadığı, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiğinin veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.