Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6221 Esas 2022/2151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6221
Karar No: 2022/2151
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6221 Esas 2022/2151 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, Sür-Pet Petrol İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şirketi'nin ticaret sicilinden terkin edildikten sonra ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, davanın hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Bölge adliye mahkemesi de yapılan istinaf başvurusunu reddetmiştir. Fakat terkin edilen şirkete ait araçların tasfiyesi için davanın açılmış olması sebebiyle kararın bozulması gerektiği fikrindeyim.
Geçici 7/15 maddesi, \"Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine'ye intikal edeceği\" şeklinde düzenlenmiştir. Daire yerleşik uygulaması, terkin edilen şirketlerin, mal varlığının bulunması halinde tasfiyeyi gerçekleştirmeye yönelik açılacak ihya davalarında hak düşürücü sürenin 10 yıl olduğu yönündedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/6221 E.  ,  2022/2151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.01.2021 tarih ve 2020/867 E- 2021/18 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.05.2021 tarih ve 2021/789 E- 2021/732 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Sür-Pet Petrol İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 348196-25977 sicil numarasında kayıtlı iken hakkında 07.07.2014 tarihinde re’sen tasfiye işlemi tesis edildiğini, şirketin ihyasına yönelik açılan davada ... plakalı aracın satış ve devir işlemleri ile sınırlı olmak kaydıyla davanın kabulüne karar verildiğini ancak re’sen tasfiye işleminden önce şirkete ait ..., ... ve ... plakalı taşıtların da olduğunu ve bu taşıtlarla ilgi davaların devam ettiğini, bu davaların sonuçlanmasından sonra şirketin tazminat/alacak haklarının doğacağını ve yine bir kısım icra işlemi ve kamu davasında itiraz ve temyiz haklarının kullanılamadığının tespit edildiğini, şirket adına kayıtlı olup yargılama konusu edilerek teminat mukabili iade edilmiş bu araçların iadesine karar verilmiş olması halinde bu tutarların da geri alınabilmesi için davaların açılması, kurumlardan iade talebinde bulunulması gerektiğini, bu haklarını kullanabilmek için ..., ... ve ... plakalı araçlar için de şirketin yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Sür-Pet Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin ..., ... ve ... plakalı taşıtlar yönünden ihyasının kabulüne ve şirketin re’sen tasfiye edilmiş olması nedeniyle ek tasfiye hususunda iş ve işlemlerin yürütülmesi amacıyla münferiden yetkili olmak üzere ...’un tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap vermemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, ihyası istenilen şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği, davanın 12/11/2020 tarihinde açıldığı, Kanun’un geçici 7. maddesinin 15. bendinde yer alan "Ticaret Sicilinden kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir" hükmü göz önünde bulundurulduğunda silinme tarihinden dava açılma tarihine kadar 5 yıldan fazla sürenin geçtiği, geçici 7/2. maddede, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz hükmü bulunsa da, işbu davanın şirket hakkında devam eden bir davaya istinaden açılmadığı gibi davacı vekilinin terkin tarihinde ihyası istenilen şirketin davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davası bulunduğu yönünde iddia ve beyanının da bulunmadığı, dolayısıyla davanın hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamına göre, davacının şirket adına kayıtlı ..., ... ve ... plakalı ticari vasıflı taşıtlarla ilgili davaların devam ettiğini, bu davaların sonuçlanmasından sonra şirketin tazminat/alacak haklarının doğacağı ve yine bir kısım icra işlemi ve kamu davası yargılamasında itiraz ve temyiz haklarının kullanılamadığının tespit edildiğini, bu araçlarla ilgili işlem yapabilmek üzere ihya kararı verilmesini talep ettiği, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 21/04/2016 tarihli ve 2013/710 E.-2016/300 K. sayılı kararı incelendiğinde, ihyası istenilen şirketin veya şirket yetkilisi davacının bu dosyada müşteki, katılan veya sanık olarak taraf olmadığı, suçta kullanılması nedeniyle ihyası istenilen şirket adına kayıtlı ... plakalı aracın TCK 54 madde uyarınca müsaderesine karar verildiği, ilgili kurumlardan gelen müzekkere cevaplarına göre, ... plakalı aracın Sür-Pet Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı iken Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 05/08/2016 tarihli satışı ile satıldığı, ... Plakalı aracın Sür-Pet Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı iken 02/06/2015 tarihinde satıldığı, ... plakalı aracın Sür-Pet Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı iken 22/09/1999 tarihinde devri terk edilerek mükellefiyetinin sonlandırıldığı, somut olayda, ihyası istenilen Sür-Pet Petrol İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin sicilden terkin edilmeden önce dava konusu şirket aleyhine açılmış veya ihyası istenilen şirket tarafından açılıp sonuçlanmamış dava bulunmadığı, Şirket'in sicil kaydı terkin edilmeden önce TTK'nın geçici 7. maddesi 4/a fıkrasında gösterildiği gibi şirkete ve şirket yetkilisi ...'a ihtar gönderildiği, tebligatın bila tebliğ iade olduğu ve Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Ticaret Sicil Gazetesi ilanı yapıldığı, bu durumda 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 11. fıkrası gereğince şirketin ticaret sicilinden 31/07/2013 tarihinde terkin edildiği, davanın aynı yasanın 7/15. bendinde belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açılmadığı, ilk derece mahkemesince hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞIOY
    Dava, 6102 sayılı TTK Geçici 7. madde gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK Geçici 7/15 maddesinde "Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine'ye intikal edeceği" düzenlenmiştir.
    Daire yerleşik uygulaması, ticaret sicilinden Geçici 7. madde gereğince terkin edilen şirketlerin, mal varlığının bulunması halinde tasfiyeyi gerçekleştirmeye yönelik açılacak ihya davalarında hak düşürücü sürenin 10 yıl olduğu yönündedir.
    Şirket, 31.07.2013 tarihinde sicilden terkin edilmiş olup eldeki dava 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 12.11.2020 tarihinde açılmıştır.
    Bu halde davanın, yasal 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı izahtan varestedir.
    Terkin edilen şirkete ait araçların tasfiyesinin gerçekleştirilmesi için davanın açılmış bulunmasına göre uyuşmazlığın esası çözümlenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi Geçici 7/15 maddesine aykırı bulunduğundan sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Hemen Ara