19. Hukuk Dairesi 2012/15488 E. , 2013/1936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin, haksız olarak ve mukavele süresi dolmadan davalı şirket tarafından 12.11.2007 tarihli noter ihtarnamesi ile feshedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL cezai şartın fesih tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, fesih ihbarının haklı nedenlerle yapıldığını, müvekkili şirketin zarar etmesi ve böyle bir ticari faaliyeti sürdürecek ekonomik gücünün olmaması nedeniyle ticari faaliyetine son verme, şirketi tasfiye etme kararı alıp, tasfiyeye de başladığını, davalı tarafın akde muhalefetinin olmadığını talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 28. maddesinde, bayii olan davalının akde muhalefeti nedeniyle feshine sebebiyet vermesi durumunda cezai şartın ödeneceğinin hüküm altına alınmasına rağmen, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren davalının gaz alımı yapmamasına davacı şirketin herhangi bir uyarıda bulunmaksızın sessiz kalıp, bu durumu benimsemesine rağmen sözleşmenin imzalandığı tarihten yaklaşık 1,5 yıl sonra davalının tasfiye nedeniyle fesih ihtarının haksız olduğunun ileri sürülmesinin MK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği, tasfiye nedeniyle sözleşmenin feshinin akde aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle davacı şirketin cezai şart olacağının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.