Esas No: 2022/1431
Karar No: 2022/2229
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1431 Esas 2022/2229 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1431 E. , 2022/2229 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.07.2021 tarih ve 2020/171 E. - 2021/502 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.12.2021 tarih ve 2021/1986 E. - 2021/1521 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Nasakoma İnşaat San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde 05/09/2009 - 20/05/2015 tarihleri arasında çalıştığını, 20/05/2015 tarihinde iş akdini haklı nedenle feshettiğini, devamında ise işçilik alacaklarının tahsili amacıyla şirkete ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine de İstanbul 15. İş Mahkemesi'nde 2015/286 Esas sayılı işçilik alacaklarının tahsili davasını açtığını, dosyanın14/02/2019 tarihinde karara çıktığını ve taraflarınca 30/04/2019 tarihinde Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7656 takip sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından, borçlu şirketin bilinen adresine tebligat çıkartıldığını ancak 13/05/2019 tarihi itibariyle aynı adreste bulunduğunu beyan eden Leeb İnşaat A.Ş. tarafından tebligat adresinde hata olduğu gerekçesiyle tebligatın iade edildiğini, ne şekilde haberdar olduğunu bilmemekle birlikte, şirket tasfiye memuru tarafından davalı şirketin 06/11/2018 tarihinde tasfiyeye girdiği ve ticaret sicilinden terkin edildiği beyanının icra dosyasına sunulduğunu, bununla birlikte icra takibinin iptali için Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2019/234 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, İstanbul 15. İş Mahkemesi'nin 2015/286 Esas sayılı dosyasının 14/02/2019 tarihinde, yani şirketin tasfiye sürecinden önce karara çıktığını ancak şirketin 06/11/2018 tarihinde tasfiyeye girdiğini, şirket yetkililerinin ya da tasfiye memurunun, şirketin davalı sıfatını haiz olduğu yargılamaya bu durumun bilgisini vermemiş olmalarının, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur olmadığını, Türk Ticaret Kanunu’nun “Tasfiyenin amacı” başlıklı 291. maddesi uyarınca tasfiye memurlarının şirketin
tüm davalarını takip etme sorumluluğu olmasına rağmen, tasfiye sürecinden önce açılan müvekkilinin işçilik alacakları davasının takip edilmediğini, müvekkili lehine hükmedilen işçilik alacağının tahsilinin şirketin yeniden tecili dışında başka bir yolla gerçekleştirmek söz konusu olmadığı için iş bu davanın açılmasında hukuki yararın söz konusu olduğunu beyanla Nasakoma İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün, Ticaret Siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, TTK'nın 32. maddesi uyarınca yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye sürecinin sonuçlandırılmış, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliğinin ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını beyanla müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuru ... vekili; Nasakoma İnşaat San ve Tic. A.Ş.'nin davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu icra takibi tarihinden önce terkin işleminin gerçekleştiğini, münfesih şirket adına kurulan hükme dayanarak icra takibi başlatılması ve ihya davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu halde, işbu davanın maddi ve hukuki bir temelinin bulunmadığını, münfesih şirket Nasakoma San. ve Tic. A.Ş.'nin, davacının ihya talebine konu ettiği İstanbul 15. İş Mahkemesi’nin 2015/286 E. sayılı dosyasında yargılama devam ettiği sırada, 06/11/2018 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak müvekkili ...'in atandığını, usul ve yasaya uygun olarak, Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanların yerine getirilmesi suretiyle 06/11/2018 tarihi itibariyle terkin işleminin gerçekleştirildiğini, İstanbul 15. İş Mahkemesi’nin 2015/286 E. sayılı dosyasında davalı şirketin taraf ehliyetine sahip olup olmadığına bakılmaksızın, 14/02/2019 tarihinde hüküm kurulduğunu, bu hükme dayalı olarak ise 30/04/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, HMK’nın 114. maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı olarak sayıldığını, takibin iptalinin gerektiğini, bu hususta Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/234 E. sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, davacının talep ettiği gibi şirketin ihyasını gerektiren herhangi bir hukuki dayanağın mevcut olmadığını, aksine yasal sürece aykırı davranıldığını beyanla davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının derdest dava ve icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını talebinde hukuki yararı bulunduğu ve şirketin ek tasfiye koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden 06/11/2018 tarihinde terkin olunan Tasfiye Halinde Ekinler Nasakoma İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin TTK'nın 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, şirketin ek tasfiyesi için ...'in tasfiye memuru olarak atanmasına, yasal hasım konumda olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama devam ederken tasfiye sürecine girilmesi ve davalı tasfiye memuru tarafından alacaklılara çağrı ilanı yapıldığına dair sicil gazetesi sunulmaması, sicil dosyasında da gazete ilanlarının bulunması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tasfiye memuru ... vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; terkin edilen şirketin İstanbul 15. İş Mahkemesi'nin 2019/32 Esas-2019/99 K sayılı ilamının kesinleştirilmesi, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7656 icra dosyası ve Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/234 Esas sayılı dosyaları ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden böyle bir sınırlama yapılmadan yeniden tesciline karar verilmesi doğru bulunmamış davalı tasfiye memuru ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına; davanın kabulüne; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı Tasfiye Halinde Ekinler Nasakoma İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin İstanbul 15. İş Mahkemesi'nin 2019/32 E.-2019/99 K. sayılı, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7656 sayılı icra ve Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/234 Esas sayılı dava dosyaları yönünden ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere sicilden terkin işleminin iptali ile tüzel kişiliğinin TTK'nın 547. maddesi uyarınca ihyasına, şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, kararın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce tescil ve ilanına ve davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru ... vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davalı tasfiye Memuru ...'den peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.