Esas No: 2019/5738
Karar No: 2022/15102
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5738 Esas 2022/15102 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/5738 E. , 2022/15102 K.Özet:
Sanığın, iletişim bayii olarak çalıştığı sırada müşteri adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenleyerek özel belgede sahtecilik suçu işlediği iddia ediliyor. Mahkeme, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğuna karar vererek, sanığın suçu işlediği tarih olan 04.09.2010'dan itibaren olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiğine hükmediyor. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar veriliyor. 5809 sayılı kanunun 63. maddesinin 10. ve 56. maddesinin 4. ve 5. fıkraları ise, gerçeğe aykırı evrak düzenleyen veya değiştiren kişinin bilgi ve rızası dışında yapılan abonelik tesis işlemlerinin kullanılamayacağını ve bu şekilde suç işleyenlerin cezalandırılacağını belirtiyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
İletişim bayii yetkilisi olan sanığın, katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104. ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz." hükümleri karşısında; sanığa atılı eylemin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun'a aykırılık suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 04.09.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.