Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16455 Esas 2013/1769 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16455
Karar No: 2013/1769
Karar Tarihi: 30.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16455 Esas 2013/1769 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ve davalı arasındaki bayilik sözleşmesinin devam ettiği sırada davalının başka bir firmaya ait LPG tüplerini sattığı tespit edilmiştir. Bu eylem, bayilik sözleşmesinin akde aykırılık teşkil etmesi nedeniyle feshedilmesine sebep olmuştur. Davacı, feshin ardından cezai şart alacağını talep ederek dava açmıştır. Mahkeme, davacının talebini kısmen kabul etmiş ve davalıdan takdiren 10.000 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak, cezai şart miktarında takdiri indirim yapılarak verilen karar, davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi (sözleşme hükümlerine aykırılık)
- Borçlar Kanunu'nun 289. maddesi (cezai şart hükümleri)
19. Hukuk Dairesi         2012/16455 E.  ,  2013/1769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi devam etmekte iken davalının başka bir firmaya ait LPG tüplerini sattığın...ın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/9 D.İş dosyası ile tespit edildiğini, davalının bu eyleminin akde aykırılık teşkil etmesi nedeniyle bayilik sözleşmesinin 24.04.2008 tarihli ihtarname ile feshedildiğini ileri sürerek davalının akde aykırı eylemi nedeniyle sözleşmenin feshine yol açmasından ötürü sözleşmenin 28. maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 20.000,00 TL cezai şart alacağının 24.04.2008 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 1992 yılının 9. ayından bu yana üçüncü bir şirket olan dava dışı ... bayiliği de yaptığını, bu hususun davacı ile sözleşme imzalanırken davacı tarafından bilindiğini, davada istenen cezai şartın fahiş olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile haksız davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının başka bir şirkete ait LPG tüplerini satışa sunduğu sabit vakası karşısında davalı bayinin açıkça sözleşmeye aykırı davrandığının kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar davalı, davacı dağıtıcı yetkililerinin " böyle bir şeyin sorun olmayacağı" yolundaki beyanlarına dayandığını savunmuşsa da bu hususun davacı tarafça kabul edilmediği, sözleşmenin 3. ve 4. maddeleri ile açıkça yasaklanan fiilin davacı yönünden haklı fesih nedeni olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda davacının aynı sözleşmenin 28.maddesinde öngörülen cezai şartı talep etme hakkı doğduğu, yapılan hesaplama sonucunda davacının 201.376 TL cezai şart talebinde bulunabileceği belirlenmiş olup davacı talebinin 20.000 TL olduğu, tarafların mali durumu, akde muhalefet oluşturan fiilin derecesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin uzun süreli, oluşu ve sair nedenler göz önüne alınarak istenen cezai şart miktarında takdiri indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile takdiren 10.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle talep edilen cezai şart miktarında re"sen tenkisat yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğundan bu durumda davacı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara