Esas No: 2021/9038
Karar No: 2022/2309
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9038 Esas 2022/2309 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/9038 E. , 2022/2309 K.Özet:
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin şirket borcuna ilişkin verdiği karara karşı yapılan istinafın esastan reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu reddedilmiştir. Davacı, şirketin tasfiyesine karar verildiğini ancak tasfiyenin eksiksiz tamamlanmamış olduğunu iddia ederek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, alacaklılar için çağrı ilanlarının yapıldığı, tasfiyenin tamamlandığına karar verildiği ve şirketin sicilden silindiği sonucuna vararak ihya talebini kabul etmiştir. Kanun maddeleri: HMK 353/1-b-1, HMK 370/1, HMK 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.06.2021 tarih ve 2021/190 E. - 2021/555 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21.09.2021 tarih ve 2021/1009 E. - 2021/810 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ihyası istenen şirket ile müvekkilleri arasında kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken kira bedellerinin eksik veya hiç ödenmediğini, ödenmemiş kira bedellerinin tahsili ve taşınmazın tahliyesi amacıyla icra takibinin başlatıldığını, şirketin borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu,bunun üzerine itirazın iptali davasının açıldığını, bu davada itirazın kısmen iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, bu karara karşı başvurulan istinaf kanun yolu talebinin esastan reddedildiğini, böylece şirketin davacılara borçlu olduğunun kesinleştiğini, mahkeme kararına göre şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak şirketin tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye aşamasının tamamlanarak şirketin sicilden terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabul edilebilmesi için tasfiyenin eksiksiz tamamlanmış olması gerektiğini, kendilerine olan borçları ve müvekkillerine tasfiye aşaması ile alacaklıların çağrılmasına ilişkin bildirimin usulüne uygun yapılmamış olması sebebiyle şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihyası istenen şirketin 26/08/2018 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak ...'un seçildiğini, 24/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ünvan ve işletme kaydının ticaret sicilinden silinmesine karar verildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun gerçekleştirildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, imzalanan kira sözleşmesi kapsamında şirketin taşınmazın değerinin iyileştirilmesi için birçok masraf yaptığını, bunların tespiti için İzmir 6 Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/117 D.İş tespit dosyasının açıldığını, bu dosyanın celbini talep ettiklerini, maddi anlamda kesin hüküm doğuran itirazın iptali kararının çok öncesinde şirketin feshine ve tasfiye edilmesine karar verildiğini, tasfiye sürecinde ilanların usulüne göre yapıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, şirket hakkında 24/09/2018 tarihli ortaklar kararı ile tasfiye kurulu kararı alındığı, alacaklılara çağrı ilanlarının yapıldığı, 24/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiyenin tamamlandığına karar verildiği bunun sonucunda şirketin sicilden silindiği, davalı şirketin ortağı ve tasfiye memuru olan ...'un davacıların alacağını, hukuki başvurularını bildiği halde şirketin tasfiye edilmesine karar aldığı, dolayısıyla şirketin tasfiyesinin usulüne uygun olarak sonuçlandırıldığının kabulüne olanak bulunmadığı, davacıların ihya talebi konusunda hukuki menfaatlerinin bulunduğu dikkat alınarak davanın kabulüne, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1186 Esas sayılı davası, İzmir 21. İcra Dairesi'nin 2016/11715 Esas sayılı icra takibi ve bunların konusu ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, ek tasfiye memuru olarak şirketin tek ortağı ve tasfiye memuru ...'un atanmasına karar verilmiş, kararı davalı ... vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.