Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3539 Esas 2022/2247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3539
Karar No: 2022/2247
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3539 Esas 2022/2247 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/3539 E.  ,  2022/2247 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.02.2020 tarih ve 2019/543 E- 2020/90 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.03.2021 tarih ve 2020/1161 E- 2021/331 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; Aset Telekominikasyon İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti. aleyhine Bursa 1. İş Mahkemesi'nin 2015/79 Esas sayılı hizmet tespiti istemiyle açılan dava dosyasında davalı şirketin terkin edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece şirketin ihyası için taraflarına yetki ve süre verildiğini ileri sürerek Aset Telekominikasyon İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı temsilcisi, öncelikle terkin tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddini, ihyası istenen Aset Telekominikasyon ..Ltd. Şti'nin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06.02.2019 tarihinde kesinleşen 2016/557 Esas ve 2017/221 Karar sayılı kararı gereği 28.02.2019 tarihinde müdürlük tarafından ihya tescilinin yapıldığı, kesin hükmün varlığı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, yasal hasım sıfatını haiz müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ticaret sicil kayıtlarına göre daha önce başka şahıslar tarafından dava konusu şirketin ihyası için Ankara 4. ATM'nin 2016/557 E. sayılı dosyasında dava açıldığı ve şirketin ihyasına karar verildiği, huzurdaki davanın açıldığı tarihte Ankara 4. ATM dosyasında verilen kararın kesinleşmiş olduğu, derdest davadaki davacı ile Ankara 4. ATM'de dava açanlar farklı olduğundan kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte davanın şirketin ihyası olup Ankara 4. ATM'de açılan dava ile bu amaç hasıl olduğundan artık ihya için yeniden dava açmada davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce; Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/557 E- 2017/221 K. sayılı kesinleşmiş ilamı gereğince eldeki dava açılmadan önce işbu davada ihya istemine konu Aset Telekominikasyon İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti.'nin ihyasına herhangi bir dava dosyası ile sınırlı olmaksızın karar verildiği, ihyası istenen şirketin eldeki davanın açıldığı tarihte faal olup, şirketin herhangi bir dava dosyası ile sınırlı olmaksızın ihya edildiği, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası (ek tasfiye) istemine ilişkindir.
    Davacı, ihyası istenen şirket aleyhine Bursa 1. İş Hukuk Mahkemesi'nin 2015/79 esas sayılı dosyasında alacak davası açmıştır. Mahkemece verilen yetkiye istinaden de eldeki dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesince "şirketin dava tarihi itibariyle faal olduğu ve davacının dava ikamesinde hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesiyle dava red edilmiş, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu da esastan red edilmiştir.
    Davacı vekilinin temyiz istemi çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
    Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
    Uyuşmazlık, açılan başka bir davada şirketin ihyasına karar verilmesi, kararın ticaret sicilinde tescil edilmesi durumunda, başka bir dava için aynı şirketin ihyasının istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK 31/2 maddesinde "Tescilin dayandığı olgu veya işlemlerin tamamen veya kısmen sona ermesi ya da ortadan kalkması durumunda sicildeki kaydın da kısmen veya tamamen silineceği" düzenlenmiş, Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 29/3 maddesinde de paralel bir hüküm getirilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayanağı, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/557 esas, 2017/221 karar sayı ve 22.03.2017 tarihli kesinleşmiş kararı olup, bu dosyada 3.kişi davacı tarafından aynı şirket aleyhine Bursa 6. İş Mahkemesi'nin 2015/249 esas sayılı dosyasında verilen mehil üzerine ihya davası açılmış, mahkemece Geçici 7. madde gereğince şirketin ihyasına karar verilmiştir.
    Dairemizin yerleşik uygulaması, 3.kişiler tarafından 6102 sayılı Yasa'nın Geçici 7. maddesine istinaden açılan davaların TTK 547 maddelerinde öngörülen ek tasfiye niteliğinde olduğu ve dayanak davaya münhasır, tasfiyeye karar verilmesi gerektiği yönündedir.
    Dayanak karardan, ihya kararının Bursa 6. İş Mahkemesi'nin 2015/249 esas sayılı dosyasına münhasır verildiği anlaşılmaktadır. Kararın hüküm fıkrasında bu hususun açıklanmamış olması tavzihini gerektirir bir eksiklik olup, şirketin hiç terkin edilmemiş gibi bir sonuç doğurması mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü 6102 sayılı TTK Geçici 7. maddesi amacına aykırı ve hükmü işlevsiz bırakacak sonuç doğuracaktır.
    Şirket, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22.03.2017 tarihli kararı ile, Bursa 6. İş Mahkemesi'nin 2015/249 esas sayılı dosyası için ihya edilmiştir. 6102 sayılı Yasanın 31/2 ve Yönetmeliğin 29/3 maddesi gereğince, bu dosyanın tasfiyesi tamamlandığında tasfiye memuru veya ilgililerin Ticaret Sicil Memurluğuna müracaatla şirketi tekrar sicilden terkin ettirmeleri mümkün olup, bu durumda eldeki davanın dayanağı dosyada şirket terkin durumunda olacak, davacı yeniden şirketin ihyasını talep etmek zorunda kalacaktır.
    Bu durumda, davacının eldeki dava yönünden davada hukuki yararının bulunduğu izahtan varestedir.
    Açıklanan bu nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Hemen Ara