Esas No: 2020/22508
Karar No: 2022/9802
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22508 Esas 2022/9802 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/22508 E. , 2022/9802 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 10/08/2011 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 07/02/2012 tarihli ve 2011/142694 soruşturma, 2012/10925 esas, 2012/6205 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2012 tarihli ve 2012/471 esas, 2012/1888 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, yükümlülük ihlalinde bulunduğunun bildirilmesi üzerine İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2014/28 esas, 2014/496 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09/09/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4- Sanığın denetim süresi içerisinde 27/08/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Adana 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/09/2019 tarihli ve 2018/292 esas, 2019/733 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine; İstanbul 7.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B- Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2012 tarihli ve 2012/471 esas 2012/1888 sayılı kararını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2014/28 esas, 2014/496 sayılı kararının 09/09/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 10/01/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 191/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği cihetle, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C- Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 10/08/2011 tarihli kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçundan açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2012 tarihli ve 2012/471 esas 2012/1888 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 24. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2014/28 esas, 2014/496 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 09/09/2014 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 27/08/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Adana 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/09/2019 tarihli ve 2018/292 esas, 2019/733 sayılı kararı ile mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 191/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği anlaşıldığından; denetim süresi içerisinde
suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D- Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/14 esas, 2020/213 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.